Ekspresyonizm nedir? Ekspresyonist ne demek?
Ekspresyonizm sanat akımı kurucusu, örnekleri, eserleri ve temsilcileri hakkında bilgi
Ekspresyonizm 1910 yılında Almanya’da ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu akıma bağlı sanatçılar doğanın ”göründüğü gibi” değil ”hissedildiği gibi” tasvir edilmesi gerektiğini savunur. Ekspresyonizm sanat akımının özellikleri nelerdir, kurucusu ve temsilcileri kimdir? Sizin için araştırdık.
Dışavurumculuk adıyla da bilinen Ekspresyonizm, 20. yüzyılın en yenilikçi akımlarından biri kabul esanatdilir. Klasisizme ve Natüralizme tepki olarak doğan akımda, izlenimlerden ziyade duygular ön plandadır. En temel kuramlarında biri olan ”mimemis” yani ”doğayı olduğu gibi taklit etme” ilkesi reddedilir. Bunun yerine sanatçının iç dünyası ve kişisel izlenimleri ön planda tutulur.. Ekspresyonizm romantizm ve sürrealizm akımlarıyla benzer özellikler taşır.
Ekspresyonizm Nedir?
Resimde ve mimaride kesin kuralları reddeden, yenilikçi bir sanat akımıdır. Ekspresyonizmin ortaya çıkmasında Maniyarizm’in etkisi fazlasıdır. Her iki akımda Klasisizme tepki olarak doğmuş ve deneysel teknikler kullanılmıştır.
Ekspresyonizm akımının ortaya çıkmasındaki en büyük etkenlerden bir diğeri de fotoğraf makinesinin Avrupa’da yaygın olarak kullanılmasıdır. Fotoğraf sanatının gelişmesi ile birlikte resme olan ilgi azalmıştır. Manzaraların, varlıkların ve olayları birebir taklit eden tablolar gözden düştüğü için ”serbest çağrışım” ve ”spontane çizim” teknikleri ön planda tutulmuştur.
Etkisini 1830 yılına kadar sürdüren akım ”Die Brücke” ve ”Der Blaue Reiter” olmak üzere ikiye ayrılır. Brücke döneminde var oluş Die Brücke (Köprü) topluluğu 1810 yılında Ernst Ludwig Krichner tarafından kuruldu. Die Brücke topluluğundaki sanatçılar resimlerinde daha çok siyah, lacivert ve kırmızı renklerini kullanmıştır.
1811 Yılında ise Der Blaue Reiter (Mavi Süvari) adında ressamlar birliği kuruldu. Bu grubun içerisinde yer alan en ünlü ressamlar Franz Marc ve Vasily Kandinskiy’dir. Diğer ressamlara göre resimlerinde çok daha parlak renkler kullanan sanatçılar, tablolarında sık sık üçgen ve dikdörtgen gibi geometrik şekiller kullandı.
Ekspresyonist Ne Demek?
Ekspresyonistler, Klasisizm akımına bağlı ressamların nesneleri ve figürleri idealize ederek çizmelerine karşı çıkar. Bununla birlikte, her şeyi net ve gerçekçi bir şekilde resmetmelerini de reddederler. Ekspresyonist sanatçılara göre resmi çizilen objenin nasıl göründüğü değil nasıl algılandığı önemlidir.
Bu akıma bağlı sanatçılar sayısız portre ve manzara çizmiştir. Manzara resimlerinde de klasik yöntemler terk eden ressamlar içerikten çok biçime önem vermiştir. Ekspresyonizm, sadece resim ve mimaride değil sinemada da etkili olmuştur. Alman yönetmen Fritz Lang’in yönettiği 1928 yapımı ”Metropolis” sinema tarihinin ilk dışavurumcu filmidir.
Ekspresyonizm Sanat Akımı Kurucusu ve Örnekleri
Ekspresyonizm sanat akımının kurucusu Edward Munch’tır. Norveçli ressam 12 Aralık 1863 tarihinde doğdu. 1893 yılında tamamladığı ”Çığlık” tablosu en ünlü eseridir. Tablonun orijinali, Oslo’daki Munch Müzesinde sergilenmektedir. Sanatçının diğer önemli eserleri: Saint Cloud’da Bir Gece, Yaşam Dansı, Öpücük, Vampir, Hasta Çocuk, Karl Johan’da Bir Akşam, Kaygı
Ekspresyonizm Akımının Temsilcileri ve Eserleri
1- Resim Alanındaki Temsilcileri ve Eserleri
Vasily Kandinskiy – Sarı Kırmızı Mavi, Kompozisyon I – II, Birkaç Çember
Franz Marc – Küçük Mavi At, Hayvanların Kaderi, Ormandaki Geyik, Ağacın Arkasındaki Kedi
Egon Schiele – Dizi Bükük Oturan Kadın, Wally’nin Portresi
2- Sinema Alanındaki Temsilcileri ve Filmleri
Fritz Lang – Metropolis, M: Bir Şehir Katilini Arıyor, Scarlett Caddesi, Dr: Mabuse: Kumarbaz, Penceredeki Kadın
Robert Wiene – Dr. Caligari’nin Muayenesi, Genuine, Korku
F.W. Murnau – Faust: Bir Alman Halk Hikayesi, Son Adam, Şafak
3- Ekspresyonist Mimarlar ve Eserleri
Eric Mendelshon – Weizmann Evi, Einstein Kulesi, Kudüs Hadassah Hastanesi, Mt. Zion Tağınağı
Hans Poelzig – Dört Kubbeli Köşk, Lwowek Slaski Kulesi