DOLAR 32,5683
EURO 34,7313
ALTIN 2484,254
BIST 9524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Fotoğraf ve koçluk!

20.04.2020
A+
A-

Koç (Coach), Fransızca kökenli bir kelime olup “bir yerden bir yere taşıyan” anlamına gelmektedir.

“Coaching” kelimesi, İngilizce’de değerli malların bir noktadan diğerine taşınması için kullanılan bir ulaşım aracına verilen isim olarak ilk kez 1500’lü yıllarda kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır.

ICF’ in (International Coach Federation) tanımlaması ile Koçluk; danışanın kişisel ve mesleki potansiyelini maksimize eden, danışanı daha fazla düşünmeye teşvik ederek yaratıcı süreçler içine girmesi için ilham veren, danışan ile koçun işbirliği içinde olduğu bir ilişkidir.

Yine ICF tanımlamasına göre bu noktada Koç neler yapar ve sorumluluğu nelerdir;

  • Bireyin veya takımın, başkalarına karşı farkındalığını ve genel farkındalığı arttıran objektif değerlendirme ve gözlemleri sağlar.
  • Bireyin veya takımın koşullarını tam olarak anlamak için dinler.
  • Alternatifler ve fırsatları keşfetme, dikkatlice planlama ve karar verme süreçlerinde müşterisine aynalama yaparak yansıtır.
  • Fırsatları ve potansiyeli görmesi için müşterisini destekler, kişisel gücü ve tutkularıyla orantılı şekilde zorluklara meydan okuması için teşvik eder.
  • Yeni bakış açılarının ortaya çıkması için farklı şekilde düşünmeye teşvik eder.
  • Karanlıkta kalmış farklı ve yeni olasılıkları aydınlatmak, alternatif senaryoların oluşturulmasını desteklemek için görülmeyeni görünür kılmaya destek olur.
  • Gizlilik dahil, koçluk ilişkisinde tüm mesleki sınırları korur ve koçluk mesleğinin etik kurallarına uyar.

Yukarıda detaylarını gördüğümüz üzere koçların sorumlulukları bir danışanın gelişimi için son derece önemli konumdadır. Koçlar da bu görev ve sorumluluklarının farkında olarak en iyi şekilde mesleki görevlerini yerine getirmeye çalışırlar. Pek çok Koç mesleğini en iyi, en verimli şekilde yapabilmek için koçluk araçlarından yararlanmaktadır.

Bu yazımın amacı ; koçluk aracı olarak “FOTOĞRAF”ın koçluk görüşmelerinde kullanılıp kullanılamayacağı ve kullanıldığında ne kadar etkili olacağı hakkındadır.

Fotoğrafın Koçlukta Kullanılması Ne Demek?

Şimdi aklınızdan fotoğrafla koçluğun nasıl bir ilişkisi olabileceği ve aynı zamanda araç olarak nasıl kullanılabileceği hakkında sorular geçiyor olabilir. Bo konunun detayına geçmeden önce fotoğrafın ne olduğu ile ilgili tanımlara bakalım.

Fotoğraf nedir ?

Fotoğraf, Latince’ de “Işık” ve “İz bırakmak “ kelimelerinden oluşur, ışık ile çizmek olarak tanımlanır. Dolayısı ile fotoğraf bir anlatım dilidir. Fotoğraf anlamanın ve anlatmanın bir yoludur. Temelde fotoğrafçının yaptığı, yaşama dair bir öykü anlatmaktır. Zaman-Süreç yoktur, an kaydı vardır.

Fotoğraf, nesneleri dondururken anlamlarını da genişletir. Bu nedenle fotoğraf, hiçbir zaman tek bir içeriği temsille sınırlı tutulamaz. Bu noktada fotoğrafın Koçlukla alacağı güç de buradan gelmektedir dememiz yanlış olmaz. Fotoğrafta duygu, yapıtın mayasıdır. Tıpkı bir koçun danışanın duygusuna inebilmesinin koçluğun temel yapı taşı olduğu gibi.

Birçok fotoğraf dostu için fotoğraf dünyayı anlamanın ve anlatmanın bir yoludur. Ancak bu o kadar da kolay değil! Sadece vizörden bakıp deklanşöre basmakla iş bitmiyor. Doğru ışık ölçümünde, doğru açıda, doğru değerler ile doğru kompozisyonu yakalamak en önemlisi, tıpkı koçluk yaparken doğru ve güçlü soruları sormak, doğru araçları seçmek ve doğru zamanda kullanmak gibi.

Fotoğrafçının gücü kullandığı tekniğin dışında, çektiği anın yarattığı hissin farkına varmasından gelir. Fotoğrafçı, fotoğrafına bu his yansıtabilirse ancak o zaman fotoğraf güçlü bir hal alır. Bunun için de çekim esnasında bulunduğu anın içinde, yani anda olmalıdır, tıpkı bir koçun koçluk görüşmesinde sadece danışanla An’da var olması gerektiği gibi.

Bir gün kendimi fotoğrafın bende yarattığı kişisel farkındalıkları yazmaya başlarken buldum. Bunlar hayatımı değiştiren daha doğrusu kendimi hatırlamama yardımcı olan farkındalıklardı. Gelin bu maddelere birlikte bakalım ve koçluk yaparken fotoğrafın yarattıkları ile nasıl eşleşiyor görelim:

  • Madde 1. Fotoğraf benim için özgürlük. Fotoğraf kendimi özgürce ifade edebildiğim bir alan. Tıpkı koçluk seansında danışanın kendini özgürce ifade edebildiği alanlar gibi. Koçun yargılamadan, aktif dinleyerek yaptığı yansıtmalarla danışanın kendisini görmesini ve özgürce ifade edebilmesini sağlaması gibi.

 

  • Madde 2. Merakım ve Görme becerim artmaya başladı. Fotoğraf çektikçe ve farklı fotoğraflara baktıkça etrafımda olanlara merakım, yanından geçtiğim nesneleri ise gerçekten görmeye başladım. Her gün önünden yürüdüğüm ağacın orada olduğunun belki yıllardır farkında değildim, güneşin bu kadar güzel battığının, yarın da daha güzel doğacağının hiç bu kadar farkında olmamıştım, mevsim geçişlerinde de doğanın büründüğü renk cümbüşünü daha önce hiç hatırlamıyordum. Özetle, An’ da olan her şeyin gerçeğin kendisi olduğunun şimdiye kadar kadar farkında değildim. Artık An’da olabiliyordum, tıpkı Koçun An’da olması, danışanla yaptığı çalışmada anda olarak varlığını gösterebilmesi gibi. Keşfetmeye merakım artmıştı, Koçun soruları ile danışanın kendini keşfetme sürecine liderlik etmesi gibi.
  • Madde 3. Arkadaşlık, Paylaşım ve iletişim becerisi. Belki de fotoğrafın en önemli kazanımları diyebilirim. Farklı coğrafyalarda farklı kültürden insanlarla farklı dillerde de olsan aynı frekansa gelerek anı paylaşmak ve birbirini anlamak, arkadaş olabilmek. Hayatı zenginleştiren de insan zenginliği değil midir. Tıpkı koçluk yaparken farklı insanlarla çalışmanın kazandırdığı zenginlik gibi.. Bir koçu da zenginleştiren, büyüten, olgunlaştıran farklı insanlarla farklı kültürde yetişmiş de olsa aynı frekansa gelerek onlara koçluk yapabilmek gibi.
  • Madde 4. Fotoğrafın duyguların keşfi olduğunu da atlamamak lazım.. Fotoğrafın duyguların keşfi olduğunu da fark ediyorum. Özellikle bizim gibi duyguları oldukça derin yaşayıp söylemekte zorlanan toplumlar için fotoğraf duyguları yansıtan çok güzel ve çok güçlü bir araç. Çektiğiniz yada baktığınız fotoğraflar aslında yazıya dökülemeyenlerin dili oluyor. Tıpkı koçluk yaparken koçun danışanın derinine inmesini sağlayıp, duygularını en güzel hali ile ifade etmesine ışık tutması gibi. Koç için danışanın duygularına inebilmek, farkındalık yaratabilmek için en kritik noktalardan biri.

Bu dört madde fotoğrafın hayatımda yarattığı büyük farkındalıklar ve büyük değişimlere sebep olan önemli kazanımlar oldu. Koçluk eğitimlerim sırasında da öğrendim ki bu maddeler iyi bir koç olabilmek için olmazsa olmazlardandı. Bu kesişimi ve benzerliği görmek, fotoğraf ile koçluğu nasıl birleştirebileceğim sorusuna olan merakımı ve heyecanımı fazlasıyla arttırdı.

Bir sonraki hafta yazım, fotoğrafın koçluk görüşmelerimde nasıl araç olarak kullanabileceği üzerine olacak.

Kalben sevgilerimle.

Ayçin Teker


YORUMLAR

Solve : *
28 − 12 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.