Geçmiş ve gelecek kaygılarından özgürleşmek

Olumlu düşünmekte zorlananlar için

Şimdi, kendinizi, hızlı bir spor arabayla saatte 180km hızla otoyolda giderken hayal edin… Bu yolu önünüze bakarak değil de, dikiz aynasına bakarak giderseniz kaza yapma olasılığınız ne kadardır? Geçmiş de arabanızın dikiz aynası gibidir eğer odağınız sürekli onda olursa geleceğe doğru sağlıklı bir şekilde yol alamazsınız. Tabi ki, arkanıza da arada bakabilirsiniz ama acısına değil, öğrendiklerinize.

Geçmiş ve gelecek kaygılarından özgürleşmek

Çoğu kişi içinde bulunduğu anı yaşayamaz. Gelecek kaygısı ve geçmiş üzüntüsü bugünü yaşama yolunda en büyük engeldir. Oysa gelecek; bugün yaşanan duygularla oluşur. Geleceği belirleyen tek şey andır.
Zihin kendini korumak için geçmişi hatırlatır. Ancak onu ikna etmek de mümkündür. Geçmişte aldatılmış, kandırılmış, terk edilmiş, hayal kırıklığına uğramış, sevilmemiş olabilirsiniz. Ancak olumsuz duyguda kaldıkça o duygu çoğalır. Yaşanılanlar gelişmek içindir, hayata küsmek için değil.

İnsanların birçoğu farkında olmadan duyguların gücünü kendi aleyhinde kullanır. Başlarına gelenlerin nedeninin duygu frekansları olduğunu anlamazlar. Korku hissettikçe korkulanlar yaşanır, güvensiz hissettikçe güvensizlikler artar. O frekansta kaldıkça benzer frekanstaki olay ve kişileri kendine çekerler. Kısır döngülerin önemli bir sebebi frekansla ilgilidir. Frekansı değiştirmenin yolu duygu ve düşüncelerini değiştirmektir.

Çevreden “güzel düşün, güzel olsun” denilene “ama istesem de yaşadıklarımı aklımdan çıkartamıyor, olumlu düşünemiyorum” deniliyorsa yaşanılanı unutmak değil onun duygusunu bırakmak hafifletir.

Geçmiş ve gelecek kaygılarından özgürleşmek

Kişinin kendisi için uygun kararı vermesi için öncelikle onu etkileyen duygulardan arınması önemli. Geçmişte acı çekmiş, terk edilmiş, yalnız kalmış, para kaybetmiş, değersiz, yetersiz hissettiren durumlar yaşamış; kendine ve başkalarına güvenini, inancını yitirmiş olabilirsin. Bu duyguların hakimiyetindeyken kendin için en iyiyi seçemeyeceğinden, aşağıya çeken duygu ve düşüncelerden özgürleşmen gerekir.

Yaşamımızın en önemli kararlarını duygular verdirir, ilişkilerimizi yönlendirir, iş seçimimizi etkiler. Duygular, bizi zor durumda bırakacağını bildiğimiz, pişman olacağımız şeyleri de yaptırır.

Düşünceler, duygulardan etkilenir. “Olumlu düşünemiyorum” diyorsan geçmişin duygularıyla dolu olduğundan. Elinde 10kiloluk bir torba varken önündeki ağacın üst dallarına uzanmanın zor olacağını bilirsin, rahatça uzanmak için yükünü bırakırsın. Gelecek de öyledir, onu güzel tasarlamak istiyorsan geçmişin yükünü bırakman gerekir. İnsanı yükselten yükü değil, bıraktıklarıdır.

Bir ilişkide yaşanılan yoğun bir duygu insanı geçmişi götürür. Çocukken de o şekilde hissettiğini anlıyor çoğu insan bir regresyon çalışmasında. Eşiyle tartışmasında suçlu hissettirilen biri babasının onu suçladığı bir anda bulabiliyor duyguyu takip edince. Terk edildiğini düşünen biri küçükken çok sevdiği biri tarafından bırakılıp gidildiği anın duygusunu hissedebiliyor. İnsanın hayatı duygularla örülüyor. Şimdinin uzantısı geçmişle kesişiyor.

Geçmiş geleceği etkiler. Yaşamda kararlarımızı verdiren en önemli etken geçmiş ve aslında onun yaşattığı duygudur. İlişkileri başlatan, sonlandıran, seçilen işten, yaşanılan çevreye kadar geçmiş geleceği etkiler. Elbette bu etki olumsuzdan olumluya da çevrilebilir.

İnsan kendini anladığında dönüşüm ve değişimi gerçekleştirebilir. Ağırlıkları bırakmak; duyguların fark edilip daha iyi hissettirenleriyle dönüşümle mümkün.

Geçmişin yükünü bırakmak; duygusal dönüşümlerle olur. Geçmişte para kaybetmen, sevdiklerinin değerine göre davranmaması; bereketini, ilişkilerini etkiliyorsa o duyguların frekansından çıkmadığı gösterir.
Bazı insanlar geçmişindeki acılara takılarak bugünün enerjisini tüketir. Değişim sanıldığının aksine uzun bir süreç değil, esasında anlık bir şekilde mümkündür. Duygularınızı değiştirdiğinizde hayatınız değişir.
Korku ve kaygılardan özgürleşmenin yolları var. Korku ve kaygıların altında yaşanılan yoğun duygular yatar. Mesela kaybetmekten korkuyorsunuz. Kaybetme duygusunu ilk yaşadığınız zamanlara gitmek ve o duyguyu boşaltmak, sonraki benzer durumlarda o korkunun tetiklemesini önleyecektir. Korku enerjisini bırakınca korktuğunuzun da olma ihtimalini azaltmış olursunuz. Geçmişin etkisinden kurtulmak için birçok yöntem olmakla birlikte, geçmiş; niyet, inanç ve artan güçle birlikte değişir.

Gelecekte olmasını istediğin bir şey varsa, onun hissine odaklan. O gerçekleşse nasıl hissedersin. Tüm duyularınla olmuşçasına frekansına gel. Hayalinin hissine engel olan duygu düşüncelerin varsa onlardan arın. Arınmadan istediğin olsa bile tatmin olmazsın. Diyelim bir ilişki istedin. İçinde kıskançlık ve güvensizlik duyguları varsa mutlu olman pek mümkün olmaz. Dün yemek yediğin tabakta bu gün pasta yemediğin gibi geçmiş ilişkinin tortularından arınmadıkça yeni ilişkin hayal ettiğin tadı vermeyecektir. Duygu ve düşünceler de benzer şekilde: geçmişin kiri pası üstündeyse çöz onları. Aslında değişim, mantıktan öte duygusal uyumla gerçekleşir.

Geleceği değiştirmenin yolu, geçmişin duygusunu değiştirmekle mümkün olur. Çünkü duygularımız; düşüncelerimizi, hareketlerimizi etkiler.

Her şeyin bir frekansı vardır. Zihnimizdeki duygular ile frekans yayıyoruz. Her şey birbiri ile etkileşim halinde olduğundan fiziksel gerçekliğimiz de bizim değişimimizden etkileniyor. Yani titreşimimizi değiştirmemiz sadece bizi değil çevremizi de etkiliyor.

#goncakubat