Hayatı paylaşmaya engel yok!
3 Aralık Dünya Engelliler Gününde engelli vatandaşlarımızın sorunları karşısında ilgisiz, tepkisizlik yerine ortak duyarlılık oluşturarak, organize olarak çözüm üreterek geleceğe güvenle bakabilir, toplumsal barış ve huzuru sağlayabiliriz.
Engelli bireyler hangi sorunlarla karşılaşırlar.
Engelli bireyler aile ve toplumla ilişkiler de güçlükler yaşadığı gibi ev, hastane ve özel eğitim kurumları dışında zamanını değerlendirebileceği koşullardan yoksun olarak yaşamını sürdürürler. Toplumsal ön yargı ve dışlamalara maruz kalırlar. Aileler kendilerini çaresiz hisseder. Ailelerine bağımlı yaşarlar. Eğitimlerini tamamlamada güçlük çekmeleri nedeniyle meslek sahibi olamayabilirler. Meslek sahibi olmuş engelliler iletişimde yaşadıkları güçlükler ve sosyal beceri yoksunluğu nedeniyle verimli çalışamazlar. İş yerlerinde iletişim sorunlarına maruz kalırlar. Yetersiz ekonomik koşullarda yaşamlarını sürdürürler. Vesayet altına alınan engellilerin bir kısmının, vasilerinin ilgisizliği ve ihmali ile karşılaşırlar.
Engelli ailelerinin, ekonomik koşulları nedeniyle evlerinde barındırıp ihtiyaçlarını karşılamaktan kısmen ya da tamamen yoksun olmaları, üretici ve kendine yeterli konumda bulunmaması nedeniyle engelli bireyler evlerine bağımlı hale gelmiş ve bu da mevcut hastalıklarının kronisite kazanmasına ve sosyal kayıplarının daha da artmasına neden olmuştur. Gelişmiş batı ülkelerinde bu yaklaşıma ek ve zincirin devamı olarak engellilerin toplum ve aileye yeniden kazandırmaya dönük eğitim danışmanlık ve rehberlik kurumları mevcuttur. Maalesef ülkemizde bu tür kurumlar yok denecek kadar azdır.
Toplumsal sorumluluklarımız neler
Engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin artırılması bir toplumsal sorumluluk olmakla birlikte onlara destekte bulunmamız ve herkes gibi yaşamaları için imkân sağlamamız birey olarak bizlerin bir borcudur. Engelli vatandaşlarımızın yasalarca da koruma altına alınan yaşama hakkı ve sosyokültürel hakları bulunmakla birlikte bizim de üzerimize düşen belirli şeyler bulunmaktadır. Engelli sorunlarının çözümü, toplum temelli sosyal hizmet organizasyon ve kurumlarla yeniden oluşturarak mutlu aile, güvenli toplum yapısı içresinde üretilir. Çözüm sürecine uzman profesyonellerden oluşturulan kadrolar yanı sıra gönüllü, sivil toplum kuruluşları katılarak işbirliği ve eş güdüm içerisinde toplumda sorumluluk duygusu, vatandaşlık bilincini geliştirerek sorunlar çözülebilir.
Engelli hakları nasıl gelişir?
Engellilerin sosyal hakları konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekir. Vasileri takip edilmeli, ilgisiz ve sorumluluklarını yerine getirmeyen vasiler mahkemelere bildirilmelidir. Aileleri ve toplumla entegrasyonunu toplum temelli hizmet uygulamaları engelli bireylerin güçlendirilmesi ve yaşam kalitesini yükseltilmesine yönelik danışmanlık, eğitim ve sosyal hizmetlerin sunulmalıdır. Böylece bireylerin bilgi, beceri, eğitim, niteliklerinin arttırılması yaşam sorumluluğunu alarak ortaya çıkma olasılığı olan pek çok sorunun önlenmesi anlamına gelmektedir.
Amaç engellinin aileleriyle ve toplumla yeniden kaynaşmasını, aile ve toplumun parçası olmasını sağlamaktır. Engelli yakınları, daha iyi bir ilişki kurmak istemekte, ancak bunu nasıl yapacaklarını ve nasıl sürdürmeleri hususunda zorluklar yaşar. Engellilere ve ailelerine bilgi, eğitim ve sosyal destek sağlayarak engellinin hayatın içerisinde üreten, özgüveni gelişmiş bireyler olarak yaşamlarını desteklemiş olabiliriz.
Sevgilerimle
Sosyal Hizmetler Uzmanı
Fatih Kılıçarslan