Korkular nesilden nesile aktarılır!

Hepimizin farklı farklı korkuları var. Korkularımız özellikle de çocuklarımızla ilgiliyse; ne kadar gizlemeye çalışsak da ses tonumuzdan, mimiklerimizden, sözlerimizden ve davranışlarımızdan çocuklarımız bunu anlar. Çocuklarla ilgili en yaygın korkular; sağlık, gelecek, arkadaş çevresi ile ilgilidir.

Evet, çocuklarımız en kıymetli varlıklarımız. Onlar için endişe yaşamamız çok doğal. Fakat her şeyde olduğu gibi burada da denge önemli. Eğer; korkularımız dengemizi sık sık bozuluyor ve endişelerimiz bizi sürekli tedbir almaya yönlendiriyorsa, çocuğumuzun bilinçaltına olumsuz inançlar ekmeye başlarız. Bu inançlar “Hayat Tehlikeli Bir Yer”, “İnsanlara Güvenme”, “Her An Başıma Bir Şey Gelebilir”, “Tehlikelerden Korunmak İçin Sürekli Tetikte Olmalıyım” şeklinde olabilir. Bu inançlar çocuğumuzun temel güven duygusunu zedeler.

Korku; içinde bulunduğumuz durumdan ziyade, zihnimizde oluşan düşüncelere verdiğimiz tepkidir. Gerçek korku aslında yaşamımız tehlikeye düştüğü anda hissettiğimiz korkudur. Örneğin; doğal afet ve kaza anlarında, vahşi bir hayvanla karşılaştığımızda, ani ve yüksek ses duyduğumuzda… Bunun dışındaki tüm korkular düşüncelerimizle oluşur. Kendi yarattığımız felaket senaryolarına kendimiz inanmaya başlarız.

Korkularımızın çoğu endişeli ebeveynlerimizden bize miras kalır.

Çocukken, hayatı anne ve babamızın davranışlarına ve sözlerine bakarak anlamaya çalışırız. Çıkardığımız anlamla da yaşamaya başlarız. Onların korktukları durumlardan otomatik olarak biz de korkarız. Adım adım güven duygumuz zedelenir. Güven duygusu bizim başkalarıyla ve hayatla olan ilişkimizin kalitesini belirleyen temel duygudur. Eğer bir insanın güven duygusu zedelenmişse, o insan olaylara ve başkalarına şüpheyle yaklaşır. Zihni sürekli başına gelebilecek tehlikelerle meşguldür.

Korkularla baş edebilmek için en çok başvurulan yöntem tehlikeden kaçınmak ya da tehlikeye karşı tedbir almaktır. Kaçınma davranışları; kapalı ya da kalabalık alana girmeme, insanlardan uzak durma ve yakın ilişkiye girmeme vs. Tedbir davranışları ise; mikroplardan korunmak için çılgınca temizlik yapma, yakınlarını abartılı kontrol etme ve koruma vs. Korkularınızla baş edebilmek için yapılan kaçınma ve tedbir davranışları hayattan keyif almayı engeller. Yaşam enerjisi ya tükenir ya da tıkanır. Psikosomatik hastalıklar sıkça görülür.

Bazı korkuların üstesinden  minik egzersizlerle gelebilirsiniz. Egzersizleri, aşağıdaki videoda anlattım. Muhakkak bir deneyin derim. Anlattığım egzersizleri tek başınıza kolaylıkla ve tekrar tekrar yapabilirsiniz. Ayrıca uygulamaları, çocuğunuzla birlikte yapıp eğlenceli bir oyuna da çevirebilirsiniz. Eğer egzersizler korkularınızı aşmanıza yeterli gelmiyorsa, bir uzmandan destek almanızda fayda var. Uzman desteği korkuları aşmanıza yardımcı olacaktır.  Sevgiler.

{youtube}https://www.youtube.com/watch?v=s_3wVzIIJmo{/youtube}

https://www.linkedin.com/in/dila-selengil-ertemli-2707b1191/

https://www.instagram.com/dilaselengilertemli/?hl=tr