Paradigma metodu mu kişisel gelişim mi
Paradigma: Algı Modeli
Aslına bakarsanız pozitif düşünce ekolünün çoğu zaman neden sonuç vermediği gerçeğini anlamak çok basit..
Kişisel Gelişim kitapları aracılığıyla sürekli pompalanan çekim yasası fenomeni yanlış anlaşılmış durumda. Ayrıca eksik..
Peki ne bakımdan yanlış anlaşılıyor? Evrenin bizim duygu ve düşüncelerimize bire bir yanıt verdiği varsayılsa da aslında Evren insanoğlunun bilinçaltı ile çalışır. Bilinçaltı dediğimiz kavram ise sanıldığından çok daha farklı işliyor Neden mi? Öncelikle bilinçaltı doğası gereği uçsuz bucaksız bir derinliğe ve katmanlara sahip aslında. Bilinçli zihnimizin çok ötesinde olasılık hesabı yapabilmekte kendisi. An ben an ve yaptığımız her seçimde biz her ne kadar bilinçli zihnin iradesine inansak da aslında bilinçaltı tarafından yönetilmekteyiz.
Nasıl mı? Az evvel bahsettiğim olasılık hesabı daima kendi güvende hissetmeye dayanır. Bu güvenin olmadığı her konudan bilinçaltı insanı korumaya çalışır. Ben bu duruma korku diyorum fakat zıddının cesaret olmadığı bir tür korku.. Ve tedavisi tamamen farkındalığa bağlı.
Bu noktada bilinçli zihin dediğim şeyle farkındalık arasında net bir ayrım olduğunu belirtmek isterim.
Çünkü farkındalık kişisel gelişim kitaplarında ve bir çok kişisel gelişim eğitiminde ağza sakız yapılması nedeniyle aşina olunan bir kavram olarak gözükse de, iş sanıldığı kadar basit değil.
Şimdi büyük ihtimalle farkındalığı tanımlamamı bekliyorsunuz fakat doğası gereği farkındalık düşünme eylemine ve dolayısıyla zihnin onu kutulara koymasına müsait değildir çünkü farkındalık bir tür gözlemdir ve gözlenen şeye yargı veya etiket koymaktan ibaret olan düşünce ve bunun ifade edilmesinden farklı bir olgudur.
Farkındalık ileri düzey meditasyon ile deneyimlenerek anlaşılabilir ve bu şekilde sahiplenilmesi gereken bir içe bakma sürecidir.
Kişisel Gelişim ekolünde ise yaşanan farkındalıklar size anlatılır, siz de onu sahip olduğunuz dosyalama sistemine dahil edersiniz. Bu şekilde ödünç alınmış herhangi başka bir kavramdan öteye gitmez “farkındalık” adı altında dosyaladığınız şey her ne ise.
Bu durumda yaşamdan istediklerinizi almak konusunda bir tür bio-organik bilgisayar olan ve tahminin ötesinde derinliğe sahip bilinçaltı ile bağlantıya geçmek gerekir.
Paradigma Metodu ise tam olarak bu çalışmayı gerçekleştirmektir diyebiliriz.
İnsanoğlu ilkel beyninin güvende olma arzusu nedeniyle ve başka olasılıkları fark etmediği müddetçe istediklerine ulaşamaz çünkü bilinçaltı yazılımı her zaman öncelikle ona mevcut durumunu korumayı emreder.
Örneğin, aşka bile aşık halde gezinen bu hissine karşılık bulmak adına kendini mahveden bir şahıs, eğer çocukluk döneminden kaynaklanan,kollektif bilinçaltında veya geçmiş tecrübelerinde aşkın acıttığı fikrini kabullenmiş ve hayatında aynı döneminde kariyerinde ilerlemeyi hedefliyorsa, şu tarz bir yazılıma sahip olabilir: “gerçekten aşık olursam tam istediğim karşılığı bulamayabilirim ve yıpranırım, şimdilik daha ön planda olması gereken kariyerime yaşadığım ruhsal çöküntü nedeni ile odaklanamam ve hayatım ciddi anlamda zorlaşır vs”.
Farkettiyseniz yukarıdaki yazılım ‘vs’ diyerek bitiyor. Çünkü Paradigma Metodunun olumlamalardan farkı bilinçaltının işleyiş mekanizmasını gerçekten tanımasından kaynaklanır ve bu durumda örnekteki kişinin yazılımının son noktasına gelmediğinin bilincindedir.
En derin düzeyde bulunan duyguya inilmedikçe bilinçaltı değişikliği kalıcı olmayacaktır. Bu duygu ise kişinin parasız kaldıktan sonra mevcut koşullarından daha kötü bir duruma düşme korkusudur.
Paradigma Metodu ile bu yazılım değiştirilebilir ve kişi ancak o zaman aşk’a izin verebilir. Kısacası aşk bu kişiye, sevmek güvenlidir veya kendimi sevgiye açıyorum gibi naif olumlamalarla asla gelmeyecektir çünkü sizin de gördüğünüz üzere kişinin olumsuz algı modeli çok kuvvetlidir. Paradigma Terapisi bu hatalı algı modelinin bulunması ve devre dışı bırakılması için danışana farkındalık kazandırır ve ona ayna tutar.
Sevgilerimle
Spiritüalist
Alvi Behar