DOLAR 34,5499
EURO 36,4448
ALTIN 2965,349
BIST 9148,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Türk kadınının Hülya Avşar ile imtihanı – Özlem Ada

17.10.2017
A+
A-

Elimde kumanda, televizyonda neler var diye kanallar arasında gezinirken Hülya Avşar’ı ve konuğu namı-diğer aşk doktoru olarak tanınmış Mehmet Coşkundeniz’i görünce duruyorum. İlişkiler ve evlilik üzerine koyu bir sohbete dalmışlar. Derken Hülya Avşar’ın ağzından dökülen cümlelerle tansiyonum bir anda yerinden fırlıyor.

“Erkekler eşlerini çaktırmadan aldatmalı”

Bir yastıkta kocamanın ve ömür arkadaşlığı denen evlilik gibi kutsal bir kurumun devamlılığı için Hülya Avşar’ın önerdiği formül bu kadar basit; Aldat ama çaktırmadan!

Duyduklarıma inanamıyorum. Hülya Avşar seksist söylemlerine, söylediklerinin doğruluğundan son derece emin bir şekilde devam ediyor “erkekler aldatmak zorunda”.

Ey Hülya Avşar ağzınızdan çıkanı kulağınınız duyuyor mu? diye haykırmak istiyorum. Ülkedeki medyanın başımıza bela ettiği, yozlaşmayı alttan alta besleyen bu insanlardan bıktık.Tribünlere oynayarak gündemde kalmak adına yapılan bu gibi açıklamaları, kim dile getiriyor olursa olsun gayri ahlaki ve gayri insani buluyorum.Konuyu erkeğin o dizginlenemez hormonal durumuna bağlayarak aklamaya çalışmakta ayrı bir akıl tutulması.İlişkilerde bu aldatma, aldatılma konusunun yol açtığı üç önemli husus var;

1.Aldatılan kişinin yaşadığı travma

2.Aldatan ya da aldatılan kişinin çocuklarının yaşadığı travma

3. Ülkede cereyan eden şiddet ve kadın cinayetleri için tetikleyici nedenlerden biri olması

Gün geçmiyor ki bir cinayet haberi duymayalım. “Aldatılan eş cinayeti”, “boşanmak isteyen eşini çocuklarının gözü önünde öldürdü” türünden haberleri üzülerek izliyoruz.

”Kızını dövmeyen dizini döver”

” Saçı uzun aklı kısa”

” Kadın milletinin sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin”

Bu ve benzeri sözlerin çoğunlukla alkışlandığı, dillendirildiği bir coğrafyada yaşıyoruz. Kadınlarımızın önemli bir kısmı fiziksel, sözel, duygusal, ekonomik, cinsel, psikolojik olarak erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor. Şiddete maruz kalmalarının yanı sıra cinayetlere kurban giden kadınlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Umut Vakfı tarafından ülkemizde işlenen kadın cinayetleri üzerine bir araştırma yapıldı ve 2016 yılındaki kadın cinayetlerinin haritası çıkarıldı. Bu araştırmaya göre kadın cinayetlerinin yüzde 85’ini kocalar, sevgililer, eski kocalar, ayrılınmak istenen sevgililer işledi. Yani bir kadın kocası tarafından aldatıldığı gerekçesi ile ayrılmak istediğinde öldürülme riski ile de karşı karşıya kalabiliyor.

Hülya Avşar “ben eşlerinizi öldürün demedim ki çaktırmadan aldatın, erkekler aldatmak zorunda” dedim diyebilir. Aldatılan, onuru yok sayılan, sadakatsizliğe maruz kalan kadınların çoğu boşanmak istiyorlar. Bu ülkede boşanmak isteyen kadınların yukarıda belirttiğim gibi yüzde 85’i aldıkları bu karar yüzünden kocaları tarafından öldürülüyorlar. İşin işinde cinayet olmasa bile aldatılmak çoğu kişi için bir travmadır. İşin bir de çocuklar boyutu var. Nereden bakarsanız bakın aldatmak “erkeğin elinin kiridir” denilerek aklanabilecek bir konu değil. Hele konuyu erkeğin o zapt edilemez hormonlarına bağlamak tam bir kolaycılık. İşin özü nitelikli insan olabilmek için nefsimizi terbiye etmekten geçiyor.

Dikkat edersiniz kadın ya da erkek demiyorum, konunun öznesi olarak insandan bahsetmek lazım. Zira günümüzde erkekler kadar sadakatsizliği seçen kadınlarda var. Aldatılan, kandırılan erkeklerinde sayısı küçümsenmeyecek kadar fazla. Hülya Avşar’ın konuşmasını dinlerken ağzının suları akan beylere hatırlatmak isterim, karınızda bir gün şeytana uyarsa kendinize gösterdiğiniz anlayışı ona da gösterebilecek misiniz?

Karınızın sayın Avşar’ın dediği gibi “size çaktırmadan” başka bir adamla birlikte olduğunu düşündüğünüzde ne hissediyorsunuz? Duyguların kadını erkeği olmaz. Siz ne hissediyorsanız eşinizde öyle hissediyordur. Evlilik, içinde sadakat hükmünü barındırır ve sadakatsizliğe uğrayan kişi için bu durum bir nevi şiddettir, kadının özgüven ve benlik duygusunu azaltır, kadının ve çocukları varsa çocuklarının beden ve ruh sağlığını, bunun yanı sıra aile bütünlüğünü bozar.

Kamuoyuna mâl olmuş, medya aracılığı ile istesekteistemesekte maruz kaldığımız bir takım insanlar sosyolojik olarak baktığımızda bu toplumun ahlaki değerleri ile oynamakla kalmıyor ciddi bir yozlaşmanın da fitilini ateşliyorlar. Popüler kültürün hayatlarımıza servis ettiği bu insanlardan ziyade gerçek kanaat önderlerine ihtiyacımız var.Evliyken evli adamlarla ilişki yaşayan, karılarınıza çaktırmadan onları aldatmak zorundasınız diyen, biseksüelim diyerek kitaplarının daha çok satmasını hedef alan yazarlara, muhafazakâr eşcinsellim, namaz kılıyorum diyen ne iş yaptığı belli olmayan insanlara değil. Lütfen gözünüzü açın, seçici olun ve bize neler sunulduğuna dikkat edin. Bu insanlara prim veren kim? Bu fütursuzlukları yaparken kimden güç alıyorlar?

Hz. Mevlana ne güzel söylemiş, “Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Bülbül güle, karga çöplüğe götürür. Kıssadan hisse kimi izlediğinize, kimi dinlediğinize, neyi alkışladığınıza dikkat edin”.

Sevgilerimle 

Özlem Ada


YORUMLAR

Solve : *
46 ⁄ 23 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.