DOLAR 32,5002
EURO 34,5908
ALTIN 2476,763
BIST 9550,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Yabancı dilin, psikolojik dayanıklılık gücü ve demansa olumlu etkisi!

13.02.2019
A+
A-

Anadilin dışında kazanılmış olan diğer diller bireyi dünya vatandaşı yapmanın yanı sıra fiziksel sağlık ve kişisel gelişim üzerinde de birçok olumlu etkiye sahip.

Yapılan araştırmalar fiziksel sağlık açısından bireylerde demans yaşama riskini olumlu yönde azalttığı ortaya koymuştur. Bununla birlikte bireylerin hayatı karşılamasında en önemli özellik olan rezilyans (psikolojik dayanıklılık gücü) üzerinde de etkisi oldukça güçlü olduğu yapılan araştırmaların sonuçları arasında. Rezilyansın yabancı dil kullanımıyla doğru orantılı olarak güçlenmesinin sebebi ise iki şekilde oluyor;

İlki, bireylerin diğer kültürlerde insanların yaşayış biçimlerinde ki farklara karşı farkındalık sağlıyor. Kültürel farklılıklara karşı “normal” davranışların çeşitliliğini öğrenmelerini kolaylaştırıyor. Böylelikle bakış açıları genişliyor. Bir durum karşısında daha fazla unsuru görebiliyorlar.

İkincisi ise, kişilerin ikircikli ve/veya yabancı kaldıkları durumlarda kendilerini ne kadar güvende ve rahat hissettikleri üzerindeki etkisi. Geniş bir vizyona sahip olan bireyler durumlara farklı bakış açılarıyla yaklaşarak daha çözüm odaklı davranışlar sergileyebiliyorlar.

Bunlara ek olarak, araştırmalar çift anadil konuşabilen bir kişinin beyninin dikkat dağıtıcı unsurları daha kolay yönetebildiğini ve aynı zamanda birden fazla dil bilen kişilerin yaratıcılıklarının daha güçlü olduğunu belirtiyor.

Yetişkinlerde ikinci bir dilin öğrenilmesi bireylerde çatışmalı veya çelişkili durumlara karşı tolerans geliştirmesini güçlendiren bir faktör. Böylelikle kişilerin belirsiz ve/veya çelişkili durumları korkutucu algılamaktan daha çok heyecan verici olarak algıladığı da yapılan araştırmaların sonuçları arasında. Özellikle birden fazla farklı dil kullanabilen bireylerde motivasyon, kaygı ve kişinin kendisine dair geliştirdiği inançlar (yapabilirim, yapamam gibi)konusunda yaklaşımlarının daha pozitif olduğu gözlemlenmiş.

Birden fazla lisan kullanabilen kişilerde dayanıklılık düzeyinin yüksek olmasının sebebini anlamak çok da zor değil aslında. Yabancı bir dilde yapılan diyalogda bilinmeyen kelime ve ifadelere maruz kalmak kaçınılmazdır. Konuştuğunuz kişi sürekli sizi durdurup “bir dakika, ben bu ne demek bilmiyorum.” dese aslında bu çok da odağını koruyan bir konuşma olmaz. Diyologun anlam bütünlüğünü koruması açısından belirsiz durumları olduğu gibi dinleyerek, konuşmanın diğer bölümlerinde olan veri akışını belirsizliği giderecek şekilde dinler ve bu tür belirsiz anların üstesinden gelirler. Bir anlamda detaya değil bütüne odaklanırlar.

Anlık bir yaklaşım olan bu yöntem aslında basit, çözüm odaklı, net ve uygulanabilir bir nöron ağı geliştirir. Artık birey ister anlık isterse zamana yayılan belirsiz bir durumla karşılaşsın o durumu yönetmek için gerekli kaynağa sahiptir. Yani belirsiz durumlar için beyin izleyeceği nöron bağlantılarını oluşturmuş. Yol bellidir! Beyin belirsiz durumlara karşı çözüm üretmek o durumu yönetmek için diyaloglar esnasında edindiği tecrübeyi hayata geçirecek daha önce oluşturmuş olduğu o yolu takip edecektir. Bu netlik kişide güven duygusunu oluşturacak ve kendini güvende hisseden bireyin rezilyansı güçlenmiş olacaktır.

Bahsettiğim bu araştırma sonuçlarına baktığımızda yabancı dil kazanımı kişinin sadece CV’sine katma değer sağlamıyor. Bunun yanı sıra bireyin hayatın zorlu zamanlarını karşılamada ki gücünü pekiştiriyor, güçlendiriyor. Onu daha yaratıcı kılıyor. Yenilikçi bakış açısı geliştirerek risk almak konusunda cesaretli bir duruş sergilemesini sağlıyor. Problem odaklı değil çözüm odaklı bir pencereden yaşama bakmasını kazandırarak onların esnek, yenilikçi, yaratıcı, pozitif ve kendisiyle ilgili olumlu inançlar oluşturmasına olanak sağlıyor.


YORUMLAR

Solve : *
20 − 1 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.