Yöneticilere stratejik hikayeler: Picasso
Ünlü ressam Picasso, Paris’te bir kafede güneşin keyfini çıkarıyor ve kahvesini yudumluyordu. Bütün ressamların kaderinin yaşarken fakirlik çekmek olduğu düşünülürdü ancak o artık hemen herkesin tanıdığı meşhur bir ressamdı. Masasında oturanlarla sohbet ederken yanına genç ve güzel bir hanım yaklaştı.
Ünlü ressama ve yanındakilere selam verdi. Kendisine ne kadar hayran olduğundan ve resim merakından bahsetti. Picasso da nezaket göstererek genç kadını masasına davet etti. Sohbet ilerlerken genç kadın üstada kendisinin bir resmini çizip çizemeyeceğini sordu. Picasso kibarca “Tabi çizebilirim” dedi ve masasına biraz kağıt ve kalem istedi. Kendisini tanıyan garsonlar hemen koşturup üstada kağıt ve kalem getirdiler.
Gerilla tele-satış ve teknikleri. TIKLAYINIZ!
Picasso genç kadını karşısına aldı ve seri hareketlerle önündeki kâğıda bir şeyler çizmeye başladı. Henüz birkaç dakika ancak olmuştu ki Picasso, üzerinde harika bir kara kalem resmin bulunduğu kâğıt parçasını genç kadına uzattı. Kadın oldukça heyecanlanmıştı. Büyük üstadın kısa sürede çizmiş olduğu resme hayranlıkla bakıyordu. Birden toparlandı ve Picasso’ya dönerek “Borcum ne kadar üstat?” diye sordu. Picasso sakince cevap verdi, “Beş bin frank…”
Genç kadının yüzündeki sevinç ve heyecan bir anda gitmiş ve yerini büyük bir şaşkınlık ifadesine bırakmıştı. Kekeleyerek “Ama…Nasıl…Nasıl olur? Topu topu üç dakikanızı verdiniz” diyebildi. Picasso gülümsedi “Hayır madam, hayatımı verdim”