Bu “ben”im yolum, “sen” yolunda neler olsun istersin?
Bu “ben”im yolum, ya “sen” senin yolunda neler olsun istersin?
Bu benim yolum, benim seçimlerim, benim hatalarım, benim bedellerim, benim doğrularım, benim ödüllerim!
Bu yol tozlu, engebeli, sisli!
Bu yol güneşli, çiçekli, en güzel şarkıların çalındığı bir yol kimi zaman…
Ama bu benim yolum! Ben mutluyum! Ben tatminkarım!
Neden ısrarla sen olsan ne yapardın diye soruyorsun? Bunun sana bütünde gerçekten ne kadar faydası olacak?
Benim yaşanmışlıklarım, benim deneyimlerim, benim farkındalıklarım ve benim seçimlerimin peşinden gitmek seni aynı sonuca ulaştıracak mı? Hadi ulaştırdı tatmin edecek mi?
Hadi senin fıtratında bana benziyor ya karşındakiler?
Karşındakiler de benim karşıma çıkanlarla aynı mı?
Bu mümkün mü?
“Benim yerimde olsan “sen” ne yapardın koç? “ Bu soruda ısrar; “senin söylediğini denerim yapamazsam sorumlusu sen olursun, ben de başım dik gezerim” alt yazısı mı içeriyor?
“Ben” olmanın sorumluluğu bana ağır geliyor bu sorumluluğu başkasına yüklemek daha kolay mı diyorsun?
Değişim istiyorsun ama değişmek zor geldiği için yola çıkmak yerine başkalarının çıkmasını sağlamak seni nereye taşıyacak ya da gerçekten taşıyacak mı?
Ben yokum beni bırak sen neredesin? Nereye varmak istiyorsun?
Senin düştüğün çukurda ne var? Oradan çıkmak için neye ihtiyacın var?
İhtiyacın olan ne olursa karşılanacak?
O çukur gördüğün yerden çıkmak senin için neden bu kadar önemli?
Çıktıktan sonra hangi yöne gideceksin? Rotan belli mi?
Belirlediğin yolda gittiğinde ne var orada? Oradaki sen nasıl hissediyor kendini?
Ben yokum sen varsın! Bu yol senin yolun!
Sen ne ile döşemek istiyorsan geçtiğin yolları onunla döşemeye hazırla önce zihnini, bedenini, kalbini…
Tek bir araç yol bu yolda senin en önemli aracın ne?
Ben kendi yolumda yürümeye devam ederken, sen sevgili yol arkadaşım; senden “senin” haberlerini almak isterim!
Beni de haberdar eder misin?
Mehtap Şamat