Bana bir şarkı söyle, sana seni anlatayım
Hiç, bazı şarkılarda, hiç hesapta yokken, ağlayasınız gelmiş midir? Ya da hiç hesapta yokken kalkıp dans edesiniz…
Ben küçükken bazı şarkılar, herhangi bir sebebim olmamasına rağmen, beni ağlatırdı. Durup dururken, oyun oynarken, şarkı yüzünden ağlamaya başladığım olurdu. Bazı şarkılar o kadar enteresandı ki, içimde bir şeyleri tetiklediğini çok net hissederdim. Daha o zamanlardan, bunun bir nedeni olmalı diye düşünmüştüm.
Şarkılar; gerek onu yazanın, gerekse onu dinleyenin bilinçaltıyla doğrudan konuşur. Yazanın bilinçaltından çıkıp dinleyicinin bilinçaltına ulaşır. İkisi benzer titreşiyor ise, kişi o şarkıyı içselleştirir veya beğenir ya da o şarkıda kendisinden bir şeyler bulur. Bazı durumlarda ise kişi, kendi hayatında olmayan durumları dahi, o şarkı vesilesiyle kendisine adapte edip kişinin o anki modu, o müziğe veya şarkıya göre şekil alabilir. Bir toplumdaki insanların çoğunun aynı şarkıları beğenmesi, başka bir toplumda ise bambaşka şarkıların en üst sıralarda yer alması, asla nedensiz değildir. Ya da aynı müzik tarzından hoşlanan kişilerin bazısının bir şarkıyı beğenip diğerinin beğenmemesinin ardında yatan derin nedenler olabilmektedir. Ağzımıza dolanan şarkılar da, nedensiz değildir.
Peki bunun özünde yatan neden nedir?
Uzun zamandır çalıştığım alanlar, yaptığım okumalar, çocukluğumdan beri aldığım eğitimler, müzikle olan ilişkim ve daha birçok bileşen bir araya gelerek; müzik ve şarkıların insanlara etkisi ve bunların nedeni noktasında, kendisini bir “gözlemleme tekniği” olarak geliştirmeye başladı. Ben bu gözlemleme yöntemime, “Müzikle Analiz” adını verdim. Bu yöntemle, genel anlamda hayata karşı bakış açımız, hayat akışımızın ne durumda olduğu, muhtemel sıhhat ve refah durumumuz , sosyal ilişkilerimizle ilgili konular dahi, bu yöntemle kendisini çok net belli edebiliyor. Bu farkındalığı sağladıktan sonra, kendimiz için neler yapabileceğimiz, nasıl çalışmalar yapabileceğimiz ile ilgili güzel yönlendirmeler de bu sayede netleştirilebiliyor.
Örneğin bir gün, henüz 18 yaşında olan bir danışanım, Müzikle Analiz metodum için bana bir Yunanca şarkı gönderdi. Önce, yalnızca müziği dinleyerek, o müziği danışanım açısından değerlendirdim. Eğer daha çok detaya ihtiyacım olsaydı, sözlerinin tercümesini de araştıracaktım. Henüz sözlerinin tercüme aşamasına dahi gelmeden, kendisine, doğum sürecinde bazı zorluklar yaşanıp yaşanmadığını, zor bir doğum geçirip geçirmediğini sordum. Cevabı evet oldu. Annesinin hamilelik döneminde bazı zorluklar yaşandığını, kendisine anlatılan kadarıyla belirtti. Sonrasında kendisinin talebi üzerine, bunları netleştirmek için, farklı teknikler ve özellikle bilinçaltı sembol dilini kullandık ve konuyu onun açısından hafiflettik, şifalandırdık.
Sırma Belin ile ses çanakları masajı için TIKLAYINIZ!
Elbette, tek bir müzik parçası ile tüm içsel durumun tespit edilebildiği gibi bir algı veya beklenti içerisine girilmemeli. Öte yandan; hayatımızdaki durum ve tıkanıklıkları farkedip bunların bizde bıraktığı enerjiyi ferahlatmaya, şifalandırmaya yönelmek açısından, müzik, çok şey anlatıyor.
Müziğin iyileştirici etkisi olduğu da, yüzyıllardan beri bilinmekte. Nitekim son dönemlerde yapılan bilimsel araştırmalarla da, dinlenen müzik tipinin psikolojik ve fiziki sağlık üzerindeki etkileri, ortaya koyulmakta. Örneğin 2013 yılında yapılan bir araştırma ile müziğin; zevk, stres, bağışıklık ve sosyal ilişkiler anlamında, nöro-kimyasal sistemlerimizi etkileyerek, sağlığımızı ve refahımızı iyileştirmekte önemli bir rol oynadığı tespit edilmiştir(Chanda & Levitin, 2013).
Diyeceğim o ki; müziğin ve şarkıların hayatımızdaki yeri düşündüğümüzden çok daha fazla.
Müziğin ve şarkıların sihri, sadece bununla kalmıyor elbette. Müzik neden insanların en eski uğraşılarından biri? Müziğin, titreşimsel ve enerjetik olarak ne gibi etkileri var? Müziğin insanların mutluluğu ve sağlığı üzerindeki etkiler nelerdir? Şarkı söylemek sağlığı nasıl güçlendirir? Bu ve benzeri konulara, ilerideki yazılarımda değiniyor olacağım.
Arayış ve öğrenim bitmez; deneyimlemek muazzam.