İnsanı müzikle anlamak
Aslında bu yazım; bir önceki yazımın devamı niteliğinde. Bir önceki yazımda, müziğin bilinçaltıyla doğrudan ilişkisinden bahsetmiştim.
Bu yazımda bu konuyu biraz daha açmayı seçtim.
Müziğin insanlar üzerinde iyileştirici etkileri çoğunluk tarafından zaten bilinmekte. Müziğin zihni, bedeni ve duyguları nasıl ve neden etkilediğini anlamamıza yardımcı olmak için, birçok çalışma yapılmış durumda. Peki; hayatın hangi alanlarında tıkanıklık olduğunu, gelişim ve dönüşüme nereden başlanacağını belirlemek açısından da müziği kullanabilir miyiz? Burada müziğin, kişisel durum tespiti için kullanılmasından bahsediyorum.
İnsanın bilinçaltı son derece enteresandır. Örneğin düşünce ve davranışlarımız, %95’lik role sahip olan bilinçaltı tarafından yönetilir. Bilinçaltının dili kelimeler değil; sembollerdir, imgelerdir. Çok genel bir örnek olarak, “kırmızı arabayı sakın düşünme” dediğimizde, aslında beyne giden komut, “kırmızı araba”dır ve o çoktan düşünülmüştür. Bu düşünceyi iptal etmek artık başka bir eylemdir, bilincin ve farkındalığın işidir. Bu nedenledir ki en eski yazıtlarda, mitolojilerde, destanlarda da imgeler ve semboller kullanılmıştır; aslında orada anlatılmak istenen çok derin hikayeler, yaşanmışlıklar vardır.
Müziğe gelecek olursak; paleolitik çağa kadar uzanan mağaralarda 40.000 yıl öncesine kadar insanların müzik yaptığını gösteren kanıtlar bulunmuş durumdadır (Reznikoff. I (2008) Sound Resonance in Prehistoric Times, Acoustic 08 Paris). Binlerce yıl boyunca insanların, müziğe belirli şekillerde yanıt verecek şekilde evrimleştiği de bilimsel araştırmalarla ortaya koyulmuştur.
İnsanlığın en eski ifade yöntemlerinden biridir müzik. Bu olgudan yola çıkarak; bir kişinin hayata karşı tutumu, bakış açısı, iç dünyası, geçmişi, kişilerde neyin çözümlenmesi gerektiği gibi konularda, müzik sayesinde önemli ipuçları elde edilebildiğini fark ettim.
Bu fikrin temelleri, bilinçaltı sembol dili eğitimi ve küçük yaşlardan itibaren uzun süre aldığım müzik eğitimlerinden edindiğim bilgilerin bir araya gelmesiyle ortaya çıktı. Önceleri “şarkı oyunu” adı altında ortaya çıkan bu fikir; zamanla kişilerin genel içsel durumlarının çerçevesini çizebilmeyi sağlayan bir sistem haline dönüşmeye başladı. (Instagram hesabımda “Şarkı Oyunu” adı altında yaptığım bu çalışmayı halen Instagram @ezgiselenerji hesabımda bulabilirsiniz.)
Bu çalışmada kişilerden, hiç düşünmeden akıllarına gelen ilk müzik veya şarkıyı paylaşmalarını istiyoruz. Sonrasında müziğin notasyon, ritim, melodi, şarkı sözü gibi unsurlarına bakarak kişinin o anki genel içsel durumunu, başka ek sorularla, belirlemeyi ve kendisine bir yol haritası sunmayı hedefliyoruz. “Müzikle Analiz” adını verdiğim bu çalışmaya, bir gözlem veya içsel durum tespit yöntemi diyebiliriz. Elbette tek bir müzikle genel bir çerçeve çıkarılamasa da, sorulması gereken sorular ve nasıl bir yöntem izlenmesi konusunda önemli ipuçları verebilen bit yöntem, diyebiliriz.
Bu yöntem sayesinde kişilerin hayatlarında kendilerinde nelerin aşılması, nelerin dönüştürülmesi gerektiğini belirleyebiliyoruz. Örneğin, geçtiğimiz haftalarda yaptığım bir analizde, İngilizce bir şarkının sözlerinden, ritminden ve melodisinden hareketle; kişinin hayatındaki kişiyle ilişkisinde ailenin ve özellikle kardeşlerin ne düşündüğüne önem verme gibi bir durum olduğunu; kişinin içinde çok büyük bir sevgi kaynağı olduğunu ve fakat bu kaynağın derinlerine inerse zarar göreceğini düşünme durumu olduğunu (ve hatta kişinin kardeşleri olduğunu) değerlendirdim. Danışandan gelen cevap; iki kardeşi olduğu ve tüm tespitlerin çok doğru olduğu idi. Bu tespitten sonra yapılacak şey, hayatının akışı ve kendi huzuru için hangi tip seans ve çalışmaların kendisine önerilebileceğini ortaya koyup kendisine çalışma önerileri sunmak idi. Başka bir danışanımla; yolladığı şarkıdaki müziğin öğeleri sayesinde zor bir doğum süreci yaşamış olduğunu tespit edip üzerinde çalışması gereken konunun bu olduğunu belirledik.
Özetle; müzik ve şarkıların hayatımızdaki önemi, düşündüğümüzden ve şu ana kadar tespit edilenden çok daha derin ve değerli.
Arayış ve öğrenim bitmez; deneyimlemek muazzam.