İş yaşamında sağlıklı iletişim kurabilmenin ilk adımı: kendini sevmek

Geçtiğimiz günlerde, bana her zaman ilham olmuş, birlikte bir projede çalışmış olmanın bana çok şey
kattığı; ruhunu zihnine ezdirmeyen bir akademisyen, bir hoca, bir arkadaş ve bir baba olan Doğan
Cüceloğlu’nu kaybettik…

Kendini sevmenin, başkalarıyla insan insana, sevgiyle iletişim kurabilmenin önemini yaşamı boyunca vurgulayan Doğan Cüceloğlu hocamızın Gerçek Özgürlük kitabında geçen ve derin anlamı olan bir söz var ‘’ İnsanın gerçek gücü sevgisinde açığa çıkar.’’

Sizleri birkaç saniye bu sözü düşünmeye davet ediyorum. Gücünüzün, potansiyelinizin sevgi ile birleşince sizi başarıya ulaştırdığını fark ettiğiniz hiç oldu mu? ‘’Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.’’ demiş Spinoza.

O zaman bizlerin yapması gereken belki de diğerleriyle olan ve kendimizle olan ilişkimizi önce anlamaktır, sonra sevmek kendiliğinden gelecektir zaten…

Çünkü kendimizi ya da bir başkasını anlamaya başladığımızda aksi bir duygu hissetmemiz pek
mümkün değildir. İş yerinde ve diğer alanlarda daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için kendimiz ile olan
ilişkimizi anlayarak yeniden düzenleyebiliriz.

Kendimizle olan ilişkimizi düzenlemenin birinci adımı kendimizi anlayarak sevmeyi öğrenmektir. Kendimizi sevmeyi öğrendiğimizde, kendimizle olan ilişkimiz düzeldiği gibi iş yaşamı ve sosyal yaşamdaki ilişkilerimizde düzelerek daha sağlıklı bir konuma gelir.

Sevgi; günümüzde karşılıklı fedakarlık, yakınlık ve bir başkası tarafından kabul görme olarak
tanımlanabiliyor. Tanımlama yaparken bile bir başkası tarafından verilen sevgiye odaklanıyoruz ve
kendimize olan ilgi ve sevgimizi geri plana atıyoruz. Bu yüzden sevginin bir tanımlamayla
sınırlandırılması yetersiz kalıyor.

İlişkiyi canlı tutmanın yolları için TIKLAYINIZ!

Sevgi öğrenilebilir bir şeydir. Sevgi öğrenilir, korku öğrenilir, önyargı öğrenilir, nefret öğrenilir, sorumluluk öğrenilir, yükümlülük öğrenilir. Bunların tümü bir toplum içerisinde, bir evde bir ilişkide öğrenilir.

Bu konuda araştırma yapanlara göre kendimizi sevmek, kendi gücümüzü keşfetmek hem kendimizle
hem de başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri daha sağlıklı hale getirmesinde önemli bir rol oynuyor.
Kendilerini sevmeyen insanlar başkalarının da onları sevmediğini düşünerek yakın ve samimi
ilişkilerden kaçınıyor ve sağlıklı ilişkiler kuramayacaklarına inanıyorlar.

Bu şekilde bakıldığında kendini sevmeyen bireyler, kendilerini sevilmeye değer görmedikleri için bilinçli olmadan kendilerine zarar veren kötü ilişkileri seçebiliyorlar. Öyleyse, siz gerçekten olduğunuz gibi misiniz, yoksa öğrendikleriniz ve başkalarının olduğunuzu söyledikleri gibi misiniz?

Kendimizi sevmeye başlamak için öz şefkat, öz bakım ve öz farkındalığımızı geliştirmek, güçlendirmek
adına adım atabiliriz. Kendimize bunları keşfedebilmek için şunları soralım:

– Ben neyi seviyorum, neyi sevmiyorum?
– Nasıl ilişkiler kurmak beni mutlu ediyor?
– Kendime nasıl davranıyorum, karşımdakilerin bana nasıl davranmasını istiyorum?
– Ben karşımdakilere davrandığım gibi kendime davranabiliyor muyum?
– İlişkilerimde neye ihtiyacım var?
– Sınırlarım neler ve hangi durumlarda hayır diyebiliyorum?

Kendimiz için neyin iyi olup neyin iyi olmadığını ancak kendimiz bilebiliriz. Bizi zorlayan, yıpratan ve
bize iyi gelmeyen şeyleri tespit edip, bunlara DUR diyebilmek, sevdiklerimizle sevdiğimiz yerlerde, istediğimiz şekilde vakit geçirmek ve en önemlisi kendimize vakit ayırıyor olmak gibi birçok şey
kendimize daha iyi bakmak için yapılabilecek küçük değişimlerdir.

Kafanızda dönen ve sürekli sizi eleştiren iç sesinizi kısmak, zihninizi boşaltmak, meditasyon yapmak, doğayla iç içe olmak, şükür duymak, okumak, yazmak gibi pek çok aktivite kendinize dönmenize ve aslında küçük şeylerdeki büyük zevkleri bulmanıza yardımcı olur. Şimdi yavaşlayın, derin bir nefes alın ve kendinize sarılın… https://donemsel.manpower.com.tr/gecici-is-iliskisi/10-soruda-gecici-is-iliskisi#:~:text=Ge%C3%A7ici%20i%C5%9F%20ili%C5%9Fkisi%2C%20T%C3%BCrkiye%20%C4%B0%C5%9F,olmaks%C4%B1z%C4%B1n%20ge%C3%A7ici%20i%C5%9F%C3%A7i%20deste%C4%9Fi%20alabilir.