Koçluk Perspektifi
“Muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Tolstoy.
Kişinin kendisine yolculuğu ise bir değişim isteği, karar süreci, yol ayrımı, kayıp veya keşif dönemlerinde başlar.
Sürekli koşuyor elde ediyor, kazancınız artıyor, statünüz artıyor ancak yaşam kaliteniz artmıyor mu? O zaman neyin peşindesiniz? Elde etmek istediğiniz nedir? Sen, senden ne talep ediyorsun? Ne yaşadığınızı tarifleyebiliyor musunuz? Kendinizle ilişkiniz nasıl? Kendinizi geçiştiriyor musunuz yoksa gerçekten anlamak için emek mi veriyorsunuz?
Tanıdık ve rahat olanın sınırlarını zorladığımızda kendimizi yeniden şekillendirmeye başlarız. Sen kendi hayatının ne kadar içindesin? Duygularının ne kadar farkındasın?
Bol sorulu bir girişten sonra gelin önce koçluk mesleğini tanıyalım. Koçluk 20 yıldır köklü firmalarda yönetici kadrosuna verilen bir hizmet olsa da henüz 8 yıl önce, 29.06.2013 tarihinde Resmi Gazete’de Ulusal Meslek Standardı yayınlanmıştır. Üniversitelerde uçtan uca lisans seviyesinde koçluk programları olmasa da ben 5 yıl içerisinde lisans seviyesinde mezun veren bir bölüm haline geleceğine inanıyorum.
Koçlukta tarafsız bir rehberlik sunulur. Koçluk yaklaşımı şimdi ve burada olanla ilgilenir. Şimdi ve burada olanı doğru tespit edip gelecek planları, özgüven gelişimi, vizyon ve hedefler üzerinde çalışır. Koçluğun özünde gelişim ve değişim isteği vardır. Koç; varsayımlarınızı, kalıplaşmış yargılarınızı fark ettirir ve yapmakta olduğunuz işi anlam içerecek bir bağlama oturtmanızı sağlar.
Koçun alet çantasında birçok araç bulunur. Bu araçlar koçluk yetkinlikleri ile desteklenir. Güçlü soru sorma ve etkin dinleme bu yetkinliklerden ikisidir. Koç, yetkinliklerini kullanarak koçiyi yolda tutar ancak koç, koçi için sorumluluk alıp eyleme geçmez. Eyleme geçme sorumluluğu tamamen koçiye aittir. Bununla birlikte gerekli hallerde koç, meydan okuma soruları ile eyleme geçme motivasyonu oluşturur.
Koçluk Konuları ve Koç Seçimi
Seanslarda koçi; olayları, kişileri, projeleri anlatır. Koç ise tüm bunların koçiye ne hissettirdiğine odaklanır. Seanslarda sahnede tamamen koçi vardır ve kendisine dışarıdan bakmasını sağlayarak, kendisiyle ilgili farkındalık yaşaması amaçlanır. Tüm bunlar ışığında olayları, kişileri, işi ve kişinin kendisini algılama biçimi netleşmeye başlar.
Hayatın her kesiminden kişiler koçluk hizmeti alabilir. İş hayatına yeni atılan bir profesyonel, terfi sürecinde olan bir yönetici, makas değiştirmek isteyen deneyimli bir kişi, öğrenciler, girişimciler…
Koçluk konuları çok çeşitli olabilir. Denge, performans, kariyer planlama, duygusal zeka gelişimi, duygu yönetimi, yaşamdaki tatmin, hedef belirleme, daha verimli olmak, kendini tanımak ve geliştirmek, özgüven artışı, muhataplarını tanımak, pozitif tutum, şiddetsiz iletişim, gelişim, değişim, sektör değiştirme, şehir değiştirme gibi yol ayrımlarını barındıran tüm konular koçluğun konusu olabilir.
Koç, sorduğu sorularla koçiyi düşünce oluğuna sokar ve koçiyi 5 duyusu ve ilave olarak 6.duyu olan sezgi ile dinlediğinde koçiye psikolojik oksijen verir. Kişi kendisini tanıdıkça, kendine koçluk için beceri geliştirmeye başlar.
Koç seçerken sektör ayrımından ziyade koçun yetkinlikleri ön plana çıkar. Koç, koçinin yaptığı işe hakim olmak ve bilmek zorunda değildir, bununla birlikte koçluk yetkinliklerine sahip olması beklenir. Elbette ki koçların da uzmanlık alanları mevcuttur. Yönetici koçluğu, takım koçluğu, inovasyon koçluğu, çevik koçluk, özgüvene koçluk, öğrenci koçluğu gibi birçok kırılım mevcut.
Koç mutlaka ICF ya da AC onaylı bir koçluk okulundan mezun olmalıdır. ICF’in sitesinde onaylı okullar bulunmaktadır. Koç seçim sürecinde, koça mezuniyeti ve deneyim saati sorulabilir. Seanslara başlamadan önce mutlaka kimya görüşmesi yapılmalıdır. Bu ücretsiz bir görüşmedir. Yüz yüze, online veya telefonda olabilir. Etik kurallara uyan her koç kimya görüşmesi sırasında tespitlerine ve sezgilerine dayanarak koçiye bu yolculukta eşlik edip edemeyeceğini ifade eder.
Kendine Koçluk Mümkün Mü?
“Dün akıllıydım dünyayı değiştirmek istedim, bugün bilgeyim kendimi değiştiriyorum.” Mevlana
Kendini tanımak irade gerektirir. Odaklanmış ve yapılandırılmış bir sürece ihtiyaç duyar. Otomatik pilottan çıkmak, kendinize alan açmak, kendiniz olarak var olmak, başkalarının değil kendi hayatınızı yaşamak, kendi sisteminizi tanımak, parazitlerinizi fark etmek ve daha iyi versiyonunuzla tanışmak için dönüştürücü bir süreç kendine koçluk.
Kendine koçlukta kişinin kendisini tanıması, yargılardan uzak bir şekilde kendi ihtiyaçlarını, değerlerini, engellerini, zihin yapısını fark edip kendisine tarafsız bir rehberlik sunması beklenir. Bilmem farkında mısınız tek cümlede ne çok büyük anlamlar ifade eden kavramlara değindik. Kendini tanımak bile başlı başına bir yolculuk. Kendinizi tanımaya başladınız, peki kendinize nasıl tarafsız ve yargısız yaklaşacaksınız?
Sevmediğiniz, kabul etmediğin kişilerle sohbet ettiniz mi hiç? Sohbet etmek zorunda kaldıysanız da o bir konuşmadan öteye gitmemiş olabilir. Konuşmuşuzdur ancak duymamışızdır. Kendimizle ilişkimiz de benzer dinamikleri barındırır. Kişi özünü kabul etmez, sevmez, sürekli mükemmele zorlar, eleştirir, en ufak hatasında en acımasız ifadelerle yerden yere vurursa kendisiyle iletişim kuramaz. Gelin birkaç soruyla kendimize dair keşfe çıkalım, cevapları “kendime yolculuk” ajandanıza kaydetmeyi ihmal etmeyin.
En mutlu halinle nasıl birisin? Ben en mutlu halimle daha yardımsever, daha toleranslı, daha üretken, daha neşeli biriyim.
Kendi hayatının ne kadar içindesin? Duygularının ne kadar farkındasın? Ne olunca öfkeleniyorsun? Neden?
Zihin yapının farkında mısın? Sınırlardan mı konuşuyorsun, ihtimallerden mi?
Hedeflerini belirlerken şu andaki kısıtlı imkanlarına odaklanıp mı hedef belirliyorsun yoksa daha geniş düşünüp ihtimalleri artırıyor musun?
Sen kendini içinde bulunduğun yaşama uygun görüyor musun?
İş hayatında birçok projede yer alıyoruz. Bazı toplantılar saatler sürüyor. Bazı konularla ilgili her hafta düzenli toplantılar yapıyoruz. Peki kendimize dair hiç odaklanmış bir görüşme yapıyor muyuz?
Yürüttüğümüz projelerin bütün arka sokaklarını, kılcal damarlarını biliyoruz adeta sondaj yapıyoruz. Peki kendimizin arka sokaklarında, otomatik pilottaki kabullerimizde neler var? Davranışlarımız koşullarımızın değil kararlarımızın bir işlevidir der Covey. Kararlarımızın sorumluluğunu alıyor muyuz yoksa hep koşullara mı kesiyoruz faturayı? Hayatın içindeki tüm rollerimizde olduğumuz gibi kabul edilmek isterken biz kendimizi olduğumuz gibi kabul edebiliyor muyuz?
Kişi kendi yaşamını ele alırken ilk önce nötr olmayı denemelidir. Kendimize karşı ne kadar kabuldeyiz? Başkalarına gösterdiğimiz alanı ya da toleransı gösterebiliyor muyuz?
Yıllar geçiyor. Yaşamda oradan oraya savruluyoruz. Bize biçilen rolleri yaşıyoruz fakat VAR OLABİLİYOR MUYUZ? Yaşadığımızı hissedebiliyor muyuz yoksa sadece rollerimizin bize biçtiği görevleri mi yerine getiriyoruz?
Kendimize koçluk için, kendi hedeflerimize ulaşmak için kendimize söz hakkı veriyor muyuz?
Daha kaliteli iletişim kurabilmek, kendinizi ifade etme konusunda daha cesur adımlar atmak, önceliklerinizin farkına varmak ve gerçekten ne istediğinizi keşfetmek için koçluk size tercihler açar. Bu keşfe geç kalmadan siz de çıkın.
Neşe Büyükkalender
Profesyonel Koç, Gıda Mühendisi
14.07.2021