Mindful bir hayat…
Hiç uykuya dalmadan önce susmayan zihninizden şikâyet ettiniz mi ya da uzunca bir yol gidip yolda nasıl zaman geçti hiç anlamadım dediniz mi? Belki önünüzdeki yemeği öyle bir yediniz ki yemeğin nasıl bittiğini, aldığınız kahvenin ne zaman soğuduğunu hiç fark etmediniz…
Hepimiz büyük bir çarkın küçük dişlileri olarak gün içinde koşturup duruyoruz. Hele bir de çocuklar varsa, akşam nöbetleri varsa 7/24 nefes almadan çabalıyoruz. Ama temelde hepimizin hedefi mutlu olmak…
Bazılarımız hayatta bir şeyleri değiştirmek ister, bazıları bir hedefe ulaşmak bazılarımız sorunlarına çözüm bulmak bazılarımızda sadece şöyle bir durup bir nefes almak. https://www.mindful.org/
Hepimiz farklı deneyimler, farklı geçmişler ile buradayız. Kimileri bu saydığım şeyleri başarabiliyor ve biz o kişilere “nasıl” diye dönüp bakıyoruz. Araştırmalar gösteriyor ki zamanımızın %50’sini oto pilotta geçiriyoruz. Düşünmeden, fark etmeden yaşadığımız bir hayat var.
Hatta yine bu araştırmalarda diyorlar ki günde ortalama 70.000-80.000 düşünce geçiyor aklımızdan ve bunların 2/3’ ü kendini tekrar eden düşünceler.
https://www.ekonomidoktorunuz.com/yazarlar/sevin-mizrak/kor-sevgiden-ve-kosullu-sevgiden-cikmanin-ilk-yolu-20200618/
Bu da demek ki hayatımızın önemli bir kısmını aşırı düşünme, kaygı ya da stres altında kaçırıyoruz. Hele ki covid döneminde bu kaygı, aşırı düşünme hali limitlerinde ötesine geçti. Sağlık çalışanlarının bu donemde maruz kaldıkları stres seviyesi inanılmaz boyutlarda. Herkes kendince yollar arıyor zihnini sessizleştirmek, huzurlu bir nefes alabilmek için.
Mindfulness nedir?
Bu noktada size mindfulnessdan bahsetmek isterim. Şu son dönemde birçoğumuzun duyduğu, belki uyguladığı teknikler bütünü mindfulness. Mindfulness Türkçeye bilinçli farkındalık olarak çevriliyor. Son dönemde en kabul edilen tanımı: belirli bir niyetle, açık, nazik ve yargısız bir dikkatle ve kasıtlı olarak dikkatimizi yönlendirmek. Burada istenilen yumuşak bir açıklıktır yani yaptığınız şeylere karşı dikkatli olmak, ancak tek fikirli olmamak, kendinizi yeni olasılıklara açabilmek. Bir bakıma varlık durumunu gözlemek…
Bu çalışmanın en tanınmiş isimlerinden, hatta kurucusu sayılan Jon Kabat Zihn bu tanımlamalarda biraz daha ileri gidiyor. “İlgilendiğiniz şeyden daha önemli olan, uzmanlığın kendisidir. Neye dikkat ettiğimize dikkat etmeye başlarsanız, zihnin her yerde olduğunu fark etmeye başlarsınız” diyor.
Burada bazı yanlış anlamaların ötesine geçmek için belirtmem gereken birkaç husus var. Öncelikle mindfulness rahatlama değildir. Popüler inanışın aksine, mindfulness duyguları gevşetmenin veya yönetmenin bir yolu değildir. Yani dünya yanarken biz mutlu olacağız diye bir şey yoktur.
Elbette aşırı gerilmiş sinir sistemi mindfulness ile rahatlayabilir ve evet bir huzura doğru ilerleyebilirsiniz ancak asıl amaç sizin nazik ve farkında bir şekilde anda olmanızı sağlamaktır. Gerçekleşmemiş olaylar dizisi içinde kaygı duyan ya da geçmiş pişmanlıklar içinde yuvarlanan biri olmaktan çıkarıp elimizdeki tek şeye AN’ a getirmektir.
Mindfulness ne işe yarar? için TIKLAYINIZ!
Mindfulness hızlı bir çözüm de değildir. Daha ziyade bir spor salonun da bilinçli kas geliştirmeye benzer. Beynimizde ki nöral yolları kaslarımız olarak değerlendirirsek bu yolları yeniden yapılandırmak farkında ve bilinçli bir çaba gerektirir. Düzen ve tekrar başarıyı arttırır. Dolayısıyla bunu bir hafta sonu kaçamağı gibi düşünmek bizi hedefimizden uzaklaştırır.
Hepimizin duygulara dokunma ve zor durumlarla bas etme kapasitesi farklı. Hatta o kadar ki anne karnına dayanan temelleri var. Düşünün ki hepimizin birer kabı var ve stres, kaygı, üzüntü vb. birçok duyguyu bu kaba koyuyoruz. Biz bu çalışmalarla kabımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Böylece zorlayıcı durumlarda bir adım geri çekilerek, fırtınanın gözüne girmeden daha tarafsız ve yargısız kalarak mevcut durumu değerlendirmemize ve hareket etme kabiliyetimizi arttırıyoruz. Yani eski döngülerimizi kırarak, yeni bir denge yaratma olanağı sağlıyoruz.
Mindfulness elbette ki tıbbın yerini almaz. Ama tıbbı destekler. Artık modern dünya zihinler hasta olunca çare aramak yerine, hasta olmamak için neler gerektiği üzerine kafa yoruyor. Stresin birçok hastalıkta tetikleyici olduğunu düşünürsek, stres düzeyinde azalma ve etkili bir biçimde baş etme hayatlarımızda gittikçe önemli bir yer kaplamaya başlıyor.
Mindfulness bize ne kazandırır?
Arka planda sürekli konuşan zihninizi susturur
Stresi azaltır.
Negatif duyguları yönetmemizi sağlar.
Haz kapasitemizi genişletir.
Kaos yaşadığımız durumlardan daha kolay çıkış yolu bulmamıza yardım eder.
Öz-şefkatimiz gelişir.
Hatta uygulayanlarda zihinsel berraklık, bağışıklık sisteminde güçlenme, enerji artışı da görülebiliyor.
Oto pilottan çıkarır ve asıl sizin ne hissettiğini anlamanız için bir kapı açar.
Yılda ortalama 10 milyon kez nefes alıyoruz. Yani yeni bir adım için 10 milyon şansımız var. Zihnimizi geçmişin dehlizlerinden çıkarıp, bilinmeyen geleceğin kollarından kurtararak, tek sahip olduğumuz şeyi “an” ı kucaklayabiliriz. Anda kalmanın gücünü kullanabilmek için her yeni nefesimiz yeni bir şans.