Başrolde `Yemek`
Yemekle İlişkiniz, Hayatla İlişkinizdir!
Yiyecek ile nasıl bir ilişkimiz var, acaba neye benziyor bu ilişki?
Yiyecek ile aramızda bir ilişki olması sizlere biraz garip gelebilir.. İlişki, iki ya da daha çok kişi veya şey arasındaki karşılıklı ilgi, bağ olarak tanımlanır. Tıpkı insanlarla ilişkilerimiz gibi, yiyeceklerle il- işkimizi de sağlıklı, sağlıksız, takıntılı, sezgisel, normal, belki de iyi ya da kötü olarak tanımlamak mümkün… Yiyeceklerle aramızda olması gereken sağlıklı ilişkiyi şöyle tanımlayabiliriz;
yiyecekleri, sadece `yiyecek` olarak görmek (yiyecekler ile birlikte bizi besleyen, birincil & ikincil gı- dalarımıza dair blog yazıma, https://www.ykcoaching.com linkinden ulaşabilirsiniz),
başka bir anlam yüklemeden, bir beklenti içine girmeden, hayatımıza devam etmemizi sağlayan önemli bir besin kaynağı olarak görmek, yiyecekleri acıktığımızda aklımıza getirmek,
bilimsel kaynakların `sağlıklı` olarak önerdiği yiyecekleri tercih ederek yeterli ve dengeli beslenmek, tokluk hissini alarak doyduğumuzu farkettiğimizde yeme davranışını sonlandırmak, yemek sırasında ve sonrasında kendimizi iyi hissetmek…
`Yemekle İlişkiniz, Hayatla İlişkinizdir!` ana temalı, dört bölümden oluşacak bu yazı dizisi ile amacım;
yukarıda paylaştığım sağlıklı ilişki tanımından yola çıkarak yiyeceklerle aranızdaki ilişkinin farkında olmanızı ve bu ilişkiyi tanımlayabilmenizi, yiyeceklerle ilişkinizi etkileyen faktörleri belirlemenizi, sağlıklı bir ilişkiniz varsa bunu keyifle sürdürebileceğiniz yeni bakış açıları kazanmanızı, sağlıksız bir ilişkiniz olduğunu tespit ederseniz, bu ilişkiyi nasıl düzeltebileceğinize dair günlük hayat pratiklerini öğrenmenizi sağlayarak, sağlıklı bir yaşam sürmenize katkı sunmak…
Elbette atılacak ilk önemli adım, yiyeceklerle nasıl bir ilişkiniz olduğunu tespit etmek olmalı… İlişkinizi değerlendirmenize yardımcı olacak, koçluk hizmeti verdiğim müşterilerimin de sıklıkla deneyimledik leri, sağlıksız bir ilişkinin ifadeleri şunlar olabilir:
Her zaman açım.
Hiç bir zaman açlık hissetmem.
Zayıflamama yardımcı olur düşüncesiyle açlığımı görmezden geliyorum. Aç olmadığımı biliyorum, ama yine de yiyiyorum.
Başrolde `Yemek`
Acıktığım zaman önümde ne varsa yerim. Tıka basa doyana kadar yerim.
Sağlıksız gıdalar yerken kendimi durdurmakta zorlanıyorum. Yemeği yemek saati geldiğinde yerim.
Tüm gün boyunca o gün ne yiyeceğimi düşünüyorum. Ne yemem gerektiği konusunda kafam karışık.
Bence sağlıklı yiyecekler çok sıkıcı.
Bazı yiyecekleri yediğimde kendimi suçlu hissediyorum.
Zayıf insanların benim gösteremediğim iradeyi gösterdiklerini düşünüyorum. Bazı yiyecekleri `mucize` olarak görüyorum.
Bazı yiyecekleri asla yememem gereken `zehir` olarak görüyor ve onlardan kaçıyorum. Sıkıldığım/sinirlendiğim/üzüldüğüm/yalnız hissettiğim/yorgun olduğum zaman yemek yerim. Kendimi yemek ile ödüllendiririm & yemek yiyerek rahatlatırım.
Egzersiz yapmaktan nefret ediyorum.
Egzersiz yapmaktan zevk almıyorum ama istediklerimi yiyebilmek için mecburen yapıyorum. Çok yediğim zamanlar daha çok egzersiz yapıyorum.
Denemediğim diyet kalmadı.
Ya diyet yapıyorum ya da çok fazla yiyiyorum.
Yeni bir diyete başlamak istemiyorum ancak başka bir alternatifim yok.. Diyetle zayıflayamıyorken, diyet yapmazsam daha fazla kilo alırım.
Acaba bu ifadelerden size tanıdık gelen var mı?
Eğer varsa, günlük hayatınızda ne kadar sıklıkla yer alıyor?
Sıklıkla yer alması, yemeğin hayatınızda başrolde olduğu anlamına gelebilir mi?
Sizce başrolde olması, sağlıklı bir yaşam sürmenize katkı mı sunar yoksa engel mi olur? Yiyeceklerle ilişkinize dair tespit ettiğiniz tutumlarınız ile insanlarla olan ilişkilerinizdeki tutumlarınız arasında bir benzerlik gözlemliyor musunuz?
`Yemekle İlişkiniz, Hayatla İlişkinizdir!` yazı dizimin ilkini burada sonlandırırken, sizleri, hemen üstte yer alan sorular üzerinde düşünmeye davet ediyorum..
Başrolde `Yemek`
Yiyecekle ilişkimizin bozulmasına sebep olan faktörleri, bozulan ilişkiyi devam ettiren diyet kısırdöngüsünü anlatacağım bir sonraki paylaşımımda buluşmak üzere, keyifli günler dilerim…
Başrolde `Yemek`