Hobilerimizle hayata pencereler açalım
En son kendinizle zaman geçirmek için ne yaptınız?
Kendinizin keşif yolculuğuna ne zaman çıktınız?
Bir hobi edinmenin zamanı gelmiş olabilir mi?
Birileri, size şu soruyu sorduğunda ne cevap veriyorsunuz?
-“Boş zamanlarında” ne yapıyorsun?
(Altını özellikle çizdiğim kelime BOŞ ZAMAN)
-Boş zamanlarda telefonla oynamak veya televizyon seyretmek, arkadaşlarla bir kafede oturup bir şeyler içmek, en kolay cevap şekli olacaktır.
Yapılması kolay ve boşluğu dolduran, eylem olarak elimizin altındaki en basit seçenekler bunlar olsa gerek. Bir başka cevap ve savunma şekli şöyle de olabilir; hiç boş zamanım yok. Bu “boş zaman” olarak tarif edilen sürecin içerisine, daha verimli, üretken, keyif verip oyalayan hatta aklı, bedeni daha meşgul eden bir şeyler koymak mümkün değil mi !!!
Elbette ki mümkün.
Mesela; ilginç, tatmin edici amatör hobiler, gönüllü faaliyetleri gibi tecrübeler, tanımlamalar, yeni alanları oluşturarak, konulabilir. Kendimize zaman ayırabildiğimiz ve hayatın o koşturmalı temposunun içerisinde tasarrufumuza kalan, boş zaman gözüyle baktığımız zaman dilimlerini, daha keyifli, eğlenceli, sosyalleşmeyi sağlayan, kendimizi keşfetmeye ve yeteneklerimizi ortaya çıkartmaya yarayan alanlarla takas etme gayretine girebilirsek, emin olun ki bu çaba da boş sayılmaz.
-Yanlış anlaşılmasını istemem. Televizyon izlemenin eksik, hatalı bir tarafı yok; yiyip içmek, uyumak gibi doğal bir şey. Sadece ölçüsünü kaçırmamak ve pasif olan bu zevkin tüm boş zamanı alarak tembelleştirmemesi gerekiyor.
Birçok kişi o kadar yoğun çalışıyor ki hobilere vaktim yok diyebilir hatta en iyi yaptığım hobi işim diyerek, işe sığınarak seçimlerini bu yönde yapabilirler. Bir başka grup var ki, onlarda hobilerini işe çevirmiştir. Bazı insanlar için hobi diye bakılanlar diğer birileri için mesleklerdir.
Birisi, hobi olarak yemek pişirmekten hoşlanıp mutfakta beynini boşaltarak dinlenme aracı gibi görürken diğer bir kişi de bu hobisinden keyif alarak mutfak şefi, aşçı olur. Bir kişi resim yapmaktan keyif alırken bir başka kişi bu resimleri profesyonel olarak yaparak ressam olur ya da topladığı resimlerle koleksiyoner kabul edilir. Bir kişi hobi olarak tenis ya da futbol oynarken diğer bir kişi, üzerine yüklediği başarı, tecrübe, eğitim, yetenek ile birlikte profesyonel sporcu olur.
Aslında, birisinin sıkıcı bulduğu yapmaktan kaçındığı bir takım uğraşılar diğer bir kişiyi iyi vakit geçirip geliştiren, öğretici, hayal dünyasını tetikleyen hobi alanına dönüşebilir.
Bu iki grubun dışında olan kişilerse, bakış açılarıyla kritik etmeleri ve bu alanlarda gösterdikleri başarılı performanslarıyla, hobilerini profesyonel arenaya taşıyarak, para kazanırlar.
Peki, şöyle söylemek mümkün müdür!
Boş kalan zaman dilimine yüklenen anlam, ve bakış açısı, kişiden kişiye değiştiği gibi yine kişilerin hayattan beklentileri, yaşamla olan alışverişleri doğrultusunda gelişmektedir.
Aslında, herkes kendi hikayesinin baş oyuncusu olduğuna göre, hayat oyununu içerisinde olaylara konulan tanımlamalar ve hobi alanlarına açılan pencerelerde tercihlere göre gelişecektir. Kendini keşfetme arzusuyla yaratıcılık içerikli bir şeyleri biçimlendiğinde, hobilerden alınan keyifle doyuma ulaşıldığında, hobileri amatör ya da profesyonel yapmaya yönelik bakış açısı da belirlenir. Yüzlerce hobi alanı varken halen telefon ve televizyon başında kısıtlı alanlarda vakit geçirme kısmını, bir kere daha düşünmek gerekmez mi !!
Hobilerin, psikolojiye katkıları yadsınmayacak kadar çoktur. Pek çok hastalığın iyileşme sürecinde devreye girip, hayata pencereler açıldığında ise hobiler terapi görevini üstlenir ve iyileşme süresi hızlanabilir. Hobi alanlarındaki ruhsal dinginlik, sadeleşme, doğa sporlarıyla uğraşmak, açık havada kaliteli nefes almak, vücudun çalışması, sağlıklı beslenme, müsabaka ruhu içerisinde yaşanan heyecan, azim ve kendini keşfetme duygusu ruha katkı sağlayarak beden enerjisini yeniler. Kendimize doğru çıktığınız bu yolculuklar, iç dünyamızda kıyıda köşede uhde kalmış yeteneklerimizi keşfetmeye, kendimizi daha fazla sevip gurur duymaya sebep olacaktır.
Belki de içimizdeki “ben”i bulma, bu yetenekleri ortaya çıkartma zamanı gelmiştir. Yarınlarda iyi bir müzisyen, bir ressam ya da iyi bir yazar olamayacağımızı kim söyleyebilir ki!!!
Teknik olarak öğrenilenlere paralel olarak, ruhun derinliklerinde bulunanlarla keşfetme süreci başlamış olur ki, bu da yaşam tünelinde yürünen yolu biçimlendirir ve böylelikle yeni kimlikler oluşur.
Tüm bu nevi uğraşılar, mücadele ruhu ve azimle başarıya doğru taşıdığında, hem kendi ruhumuzu geri beslemiş hem de günlük rutinden sıyrılıp hayata pencereler açarak yeni alanlar yaratmış oluruz.
Hayatın pencereden girmesine izin verin ki; size tekrar sizden içeriyi göstersin. Hobilerde yaratıcılığı göz ardı edemeyiz; tahtayı oyup şekillendirmekten kağıttan modeller yapmaya, notalarda gezinirken şarkı bestelemeye, bahçedeki elma ağacından meyve yetiştiriciliğine giden bir yolun başlangıcı da olabilir. Aslında, büyük annelerin geçmiş dönemlerdeki hayat şartları ve koşullar gereği yaptıkları günümüzde hobi alanları olarak niteleniyor.
O yıllarda, birçok kişi dikiş diker, evin arka bahçesini marangoz atölyesi olarak kullanır ya da kendi ekmeği yapar, kendi tavuğuna, kuzusuna bakardı. Günümüzde, ağaç işleriyle uğraşmak, hayvan beslemek, dikiş dikmek, örgü örmek ,balık tutmak gibi uğraşlar özellikle yeniden dizayn edilmiş metropol yaşamlar içerisinde boş zamanları değerlendirmeye, keyifli zamanlar geçirmeye yarayan hobi faaliyetleridir.
Demek ki, zaman içerisinde değişen dünyada, uğraşıların kimlik ve nitelik tanımlaması da değişti.
Hobilerimiz yaratıcı, akademik, atletik ya da kişisel olabilir. Bunlar ruhu beslediği ve keyif verdiği sürece, güzel yolculuklardır. Hobilerin kalp, psikoloji, bağırsak, beyin, akıl ve ruh sağlığına katkısı yadsınmaz. Günlük yaşam stres doludur; iş-güç, aile, okul, çocuklar, faturalar, ilişkiler, çatışmalar gibi. Hobiler, gün içerisinde kaçınılmaz olan bu stresi dağıtmada önemli rol oynar.
Kronik stresi azaltmak, odaklanmayı iyi hale getirmek, zamanı keyifle geçirerek zihni, bedeni aktif tutmak, yeni bir şeyler öğrenmek önemli bir eğilim aracıdır.
Bağımlılık, depresyon, obezite, sinirlilik, öfke kontrolü gibi sıkıntılı konularda hobiler devreye girerse, iyileşme ve toparlanma süreci daha hızlı olacaktır.
Hobiler, insan hayatında neşe, eğlence, keşif, başarma isteği gibi duygularla sınırlı kalmıyor; sabırlı olmayı, zamanı yönetmeyi, yeni şeyler keşfetmeyi, sosyalleşmeyi, paylaşmayı, stres atmayı, beceri kabiliyetini, dikkat geliştirerek konsantre olmayı, güven ve benlik saygısını, başarıdan gurur duymayı, hayat etmeyi, yaratımları, hobinin niteliğine göre takım olarak çalışma ve mücadele edebilme gibi yetileri kazandırmaktadır.
Zaman doğru programlanırsa, iş dışında özel hayata, aileye ve hobilere yer kalır.
Aslında, iş dünyasında ulaşılan başarılar, hobilerle de orantılıdır. İş mülakatlarında, adaylara hobilerinin sorulması çok klasiktir. Çoğu zaman, adaylar bu soruları önemsemeyerek, geçiştirebilirler. Halbuki, iş başvurusunda akademik başarı, diploma kadar önemli cevaplardan biridir. Hobiler, karakter, yetenek, kendini geliştirme konusunda bakış açısını gösterir hatta hobilerinin niteliği işe uygun olup olmadığını dahi belirleyebilir.
Uzun süreli hobilere sahip olan kişilerin daha araştırmacı olduğu, eğlenerek çalışma alışkanlığı kazandığı, etkili ve hızlı karar alma yeteneğine haiz olduğu anlaşılır. Satranç, briç, bilardo gibi hobi uğraşıları analitik ve pratik düşünmeyi, hızlı karar vermeyi fotoğraf, halk oyunları, dans, resim, heykel, tiyatro, müzik gibi alanlar yaratıcılık yönünü gösterir. Spor uğraşıları genellikle tahmin etme, öngörme, plan yapma, planlı hareket, detayları görme ve yönetme gibi kabiliyetleri kazandırır.
Motor sporlarıyla uğraşanlar daha agresif, başarma odaklı, heyecanlı, adrenalin seven kişilerdir. Basketbol, futbol, voleybol oynamış kişilerde takım ruhu içinde hareket, disiplin, paylaşma ve koordine olabilmeyi, dağcılık, su altı sporları, tenis, bisiklet, sörf, yelken, paraşüt, kayak gibi spor alanları ise azimli, kolay pes etmeyen, mücadeleci, bireysel başarıya önem veren kişileri işaret etmektedir.
Hobi alanlarında seçimler aslında hayatı şekillendirirken bir o kadar da kurgusuyla içtekini dışa vuran, yetenekleri ölçeklendiren, belirleyicilik özelliği kadar da keyifli, neşeli zamanlar geçirmenin, aklı farklı konularla meşgul etmenin, beyni şarj ve deşarj etmenin en güzel ve doğru seçilmiş yöntemleridir.
Yaşama açılan pencerelerden giren oksijenin an” da ki kıymetini bilerek, içimize olan
keşiflerden aldığımız lezzetlerle, hobi olarak hayatın içerisinde çoğaltacaklarımızla her daim iyilik, sağlık olsun.
Oyunbozan Bağırsak kitabı yazarı
Sibel İNAN
Peki, ya sizin seçiminiz nedir?