Likidite nedir?
Likidite, menkul kıymet, gayrimenkul ve döviz gibi finansal ürünlerin kolayca nakde çevrilebilme durumuna denir. Likiditeye sahip olmayan yada az olan varlıkların nakde çevrilmesi zordur. Nakde çevrildikleri zaman değerlerinde azalma olabilir.
Likit varlıklar nelerdir?
Para en likit varlıktır. Günlük hayatta en çok kullanılan değişim aracının para olması, hizmet ve mal alım satımı yapmak için dönüştürülmesine gerek olmaması parayı likiditesi yüksek kılar. Konut, otomobil, tahvil gibi varlıkların nakde dönüştürülmesi zordur. Bu tür varlıkların kağıt üzerinde sahip olduğu ve satıldığı fiyatlar arasındaki fark fazladır. Varlıkları likidite bakımından sıralamak gerekirse; çekler, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri, hisse senetleri, dayanıklı tüketim malları ve taşınmazlar olarak sıralayabiliriz.
Borsada neden kaybediyorlar, ortak hataları neler için Tıklayınız!
İstenilen hacimde ticari işlemlerin gerçekleştirildiği ve katılımcıların fiyat düzeyine direkt etki etmediği piyasaya likit piyasa denir. Likit piyasada varlıklar sabit bir fiyattan alınıp satılır ve varlık fiyatlarında önemli bir değişikliğe neden olmaz. Eğer bir piyasada likidite fazla ise o piyasada nakit de fazladır. Likit oranının azlığı ise o piyasada vadeli işlemlerin çoğunlukta olduğunun göstergesidir.
Ülkeler ekonomik denge açısından nakit miktarını fazla tutmaya çalışırlar. Her ülke kendi piyasasına ve ekonomisine göre nakit miktarını maksimum seviyede tutmalıdır. Muhasebe likiditesi ise kişilerin ve şirketlerin ellerindeki likit varlıklarla mali yükümlülüklerini ne kadar yerine getirebildiklerini ölçer. Genelde oranlar ve vadesiz borçların yüzdeleri formundadırlar.
Likidite yatırımcılar için neden önemlidir?
Borsada yatırım yapmadan önce varlıkların öngörülen likiditesini ve potansiyel kazançlarını ölçerler. Likiditenin yatırımcılar için bir çok önemi vardır. Örneğin, likit varlıklar yatırımcılara fiyatlar düşük olduğunda diğer varlıklara yeniden yatırım için erişilebilir araçlar verirler. Aynı zamanda likit varlıklar yatırımcıların piyasadaki hareketliliğine çabuk karşılık vermesini garantiye alarak yatırım risklerini azaltırlar.
Çok çabuk nakde çevrilebildikleri için yatırımcıların kar etme olasılığı da daha yüksektir. Likit varlıkların yatırımlar üzerindeki etkilerinin yanı sıra yatırımcıların hayat standartlarında da rolü vardır. Örneğin, emekli bir kişi kendi yatırımlarından anında nakit elde etmek istediğinde likit varlıklarını dönüştürürler. Gayrimenkul yada otomobil yerine para gibi varlıklar kolay ve anında nakde dönüştürüldüğü için büyük avantaj sağlar.
Temel analiz nedir ve temel analiz nasıl yapılır için TIKLAYIN!
Likidite tuzağı nedir?
Likidite tuzağının olduğu durumlarda geçerli faiz oranları düşük, tasarruf oranları yüksek ve para politikaları etkisizdir. Bu durumda tüketiciler faiz oranlarının yakında artacağını düşündükleri için bonolardan kaçınırlar ve fonlarında tasarrufa yönelirler. Bonolar ve faiz oranları arasında ters bir ilişki vardır. Çoğu tüketici varlığında düşüş beklenen varlıkları ellerinde tutmak istemezler.
Borsada çöküşü düşündürecek 7 sinyal. Tıklayınız!
Likidite tuzağının sinyalleri nelerdir?
Düşük faiz oranları likidite tuzağının en temel göstergelerinden biridir. Düşük faiz oranları bono sahiplerini etkiler.
Bono sahipleri ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu da göz önünde bulundurarak bonolarını satarlar. Fakat bonolarını satarken izledikleri yok ekonomiyi kötü etkileyebilir. Aynı zamanda tipik tüketici davranışı olarak tüketiciler az riskli ve likiditesi fazla mekanizmalara yatırım yaparlar. Bu da para arzında negatif değişimlere neden olabilir. Faiz oranlarında değişim olmadıkça tüketiciler diğer yatırım seçeneklerine yönelmeye gönüllü olmazlar.
LİKİDİTE ORANLARI
Likidite oranları, işletmenin likiditesi açısından dönen varlıkların ne oranda güvenli olduğunu gösteren oranlardır. İşletmenin likidite durumunu, vadesi gelen borçları ödeme gücünü; beklenmedik piyasa şartlarında ve ekonomik durumlarda işletmenin faaliyetlerini sürdürebilme yetisini gösteren bu oranlar işletmeye borç verenler açısından çok önemlidir.
Cari Oran – CO / Current Ratio – CTR
= Dönen Varlıklar / K.V.Borçlar
Birim : Katsayı
Cari oran, şirketlerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için gerekli olan brüt işletme sermayesinin (dönen varlıkların) kısa vadeli borçlara bölünmesi ile hesaplanır.
Cari oran bize basit olarak net işletme sermayesinin yeterliliğini ve borç ödeyebilme kapasitesini göstermektedir. Buna rağmen net işletme sermayesi değişimi ile birlikte değerlendirilmesi daha doğru olmaktadır.
Net işletme sermayesinin artıyor olması şirketin borç ödeme kapasitesinin arttığının göstergesi değildir. Söz konusu işletmede kısa süreli borçlar dönen varlıklardan hızlı artmışsa cari oran düşebilir. Ayrıca cari oran değerlendirilirken dönen varlıkların kalitesi de (satışa çıkarıldığında gerçek değerini bulması) göz önüne alınmalıdır.
Batılı finans kurumlarında bu oranın 2 olması genel kabul gördüğü halde, yüksek enflasyonlu ve kıt fon kaynaklarına sahip ülkelerde endüstri ve sektörlerin değişik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda cari oranın 1,5 olması genellikle yeterli olarak kabul edilmektedir.
Sermaye, duran varlıklara yatırım (veya satış) ve uzun vadeli borçlanma hareketleri cari oranda değişikliğe sebep olmaktadır. Bu yüzden, iki dönem arasındaki cari oran değişikliklerini iyi incelemek gerekmektedir.
Likidite Formülleri
Likidite Oranı, Asit-Test Oranı – LO / Liquidity Ratio, Acid-Test Ratio, Quick Ratio – LR
= Likit Aktifler / K.V.Borçlar
Likit Aktifler = Dönen Varlıklar – Stoklar – Diğer Dönen Varlıklar
Birim : Katsayı
Likidite oranı (asit-test oranı), cari oranın geliştirilmiş ve daha anlamlı hale getirilmiş hali olarak düşünülebilinir. Likidite oranında, dönen varlıklar içinde görülen fakat nakite kolayca çevrilemeyen stoklar çıkarılır ve daha sonra kısa vadeli borçlara bölünür.
Likidite oranı, piyasalarda doğabilecek bir krizde şirketlerin satışlarında olabilecek bir sıkıntı durumunda stoklar gibi kolayca nakite çevrilemiyecek kalemler gözönüne alınarak, dönen varlıkların geri kalan likit değerleriyle borç ödeyebilme kapasitesini ölçmektedir. Likidite oranı, olası bir kriz esnasında cari orana nazaran daha iyi bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Cari oran gibi net işletme sermayesindeki değişiklikler ile birlikte değerlendirilmesi, oranın daha doğru yorumlanmasını sağlayacaktır.
Para biriktirmede etkili yöntemler için Tıklayınız!
Batılı finans kurumlarında, bu oranın 1 olması genel kabul gördüğü halde, yüksek enflasyonlu ve kıt fon kaynaklarına sahip ülkelerde endüstri ve sektörlerin değişik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda asit test oranı için yeterli görülen miktar için değişiklikler sözkonusudur. İşletmeler genelde kısa vadeli kaynakları kullanmak zorunda kaldıklarından bu oran genelde 1’in altında çıkmaktadır. Bu oran değerlendirilirken firmanın kısa vadeli borç yapısı da önem kazanır. Müşteri avansları ile fonlama yapan ya da peşin tahsilat yapan işletmeler ile stokları kolayca nakte çevrilebilir nitelikte olan şirketlerde oranın düşük çıkması normal karşılanabilir.
Likiditede 1’den büyük olma nedir?
Oranın 1’den büyük olması durumunda bile alacak tahsil kalitesi düşükse bu olumsuz bir durumdur. Stok devir hızı yüksek bir firmada ise oranın 1’den az olması sorun yaratmaz. Bu nedenlerle bu oranla birlikte stok devir hızı ve alacak tahsilat süresi de değerlendirilmelidir.
Sermaye, duran varlıklara yatırım (veya satışı), uzun vadeli borçlanma gibi kalemlerdeki değişiklikler asit test oranında değişimlere sebep olacaktır. Bu yüzden, iki dönem arasındaki asit test oranındaki değişiklikleri de incelemek gerekmektedir.
Borsada ucuz hisseler nasıl bulunur için Tıklayınız!
LİKİDİTE FORMÜLÜ NEDİR?
Nakit Oranı – NO / Cash Ratio – CHR
= (Hazır Değerler + Menkul Kıymetler) / K.V.Borçlar
Birim : Katsayı
Likiditeyi daha dar anlamda ölçen bir orandır. Ticari ve ticari olmayan alacaklar dahil edilmediğinden, sadece çok kısa sürede nakite çevrilebilen dönen varlıklar kalemlerinin kısa vadeli borçları karşılama gücünü ölçer.
Nakit oranı bize piyasalarda veya ekonomik koşullardaki herhangi bir zorluk esnasında şirketlerin en likit varlıkları ile kısa vadeli borçlarının ilk etapta ne kadarlık kısmını geri ödeyebileceğini göstermektedir. Bu oranda likitide oranından farklı olarak, paya stoklar, akreditifler, satıcılara verilen avanslar, diğer dönen varlıklar ve en önemlisi alacaklar kalemi eklenmemiştir. Bu nedenle nakit oranı daha keskin bir ölçüt olarak kabul görür. Alacaklar tahsil edilemediği ve satışların azaldığı zor durumlarda bile firmanın borç ödeme kapasitesini açığa çıkar.
Batılı finans kurumları 0,2’yi yeterli görüyor!
Batılı finans kurumlarında, bu oranın 0,2 olması yeterli olarak genel kabul görüldüğü halde, yüksek enflasyonlu ve kıt fon kaynaklarına sahip ülkelerde endüstri ve sektörlerin değişik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda nakit oranı için yeterli görülen miktar için değişiklikler söz konusudur. Ülkemizde işletmeler kısa vadeli kaynaklarla fonlama yapmak zorunda kaldıklarından özellikle üretim tesislerinde bu oran 0,2’nin altında kalabilmektedir.
Net İşletme Sermayesi-Aktifler Oranı – NISA / Net Working Capital-Assets Ratio – NWCA
= (Net İşletme Sermayesi / Toplam Aktifler) * 100
Net İşletme Sermayesi = Dönen Varlıklar – K.V.Borçlar
Birim : Yüzde (%)
Bu oran bize şirketlerin faaliyetlerine devam etmek için gereksinim duydukları net işletme sermaye tutarının aktiflerin içindeki yüzdesel dilimini verir. Bu oranla yapılan analizlerde aktiflerin toplam büyüklüğündeki değişiklikler de göz önüne alınmalıdır.
Temel analiz nedir? Şirket analizi nasıl yapılır için Tıklayınız!
Net işletme sermayesinin aktifler içindeki oranının şirket ihtiyaçları için optimal düzeyde olup olmadığını ölçmek için, sektör içerisindeki diğer şirketlerin oranları ile karşılaştırılabilir veya orandaki değişim miktarı şirketin diğer verilerindeki değişimler (karlılık, net satışlar, likiditeoranlarındaki değişim miktarları..) ile karşılaştırılabilir.
Likit Aktifler-Aktifler Oranı – LAA / Liquid Assets-Assets Ratio – LAA
= (Likit Aktifler / Toplam Aktifler) * 100
Likit Aktifler = Dönen Varlıklar – Stoklar – Diğer Dönen Varlıklar
Birim : Yüzde (%)
Şirketlerin, likit aktiflerinin toplam aktifler içerisindeki payını gösteren bu oran ile şirketin aktiflerinin ne derece likit olduğu anlaşılabilir. Bu oran alternatif maliyetler ve işletmenin bulunduğu sektörün nakit üretme kapasitesi göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Bu oranın yüksek oluşu, şirketin beklenmedik durumlardaki manevra yeteneğini arttırır.
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.